menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okumalar, değinmeler

12 0
12.04.2025

Gecen hafta, Yoksulluk Halleri adlı kitapta yeralan, İsmet Hanım ile yapılan söyleşiden, “derdini dökecek kimse bulamamak” ile ilgili bir alıntı aktarmıştım. İsmet Hanım’ı kendi sözleri ile bir daha tanıtmak isterim:

“…Gelecekte arkamızda hiç kimsemiz yok. Şöyle, ben açık konuşayım, arada bir merdiven siliyorum. Bunu çocuğum da bilmiyor. (…) öyle zaman geldi ki, bunu samimiyetimle söylüyorum, eski ayakkabı sobada yaktım da çocuğum ders çalıştı. Ama bugün, Anadolu Teknik Lisesi’ni kazandı. (…) Yani, çocuğumu stresten uzak tuttum ona hiçbir şey söylemeden.”

Şimdi “derdini dökecek kimse bulamamak” konusuna değineceğim ve oradan 14 katlı binayı patlatan kapıcı haberine geçeceğim. Çünkü kapıcının da derdini dökememek hali var gibi.

İsmet Hanım’a dönelim:

“İki tane İsmet oluyorum ben o anda. Evet. Biri ruhen, biri gerçek İsmet. Gerçek İsmet, ruhen İsmet’e soru soruyor. O anda düşünüyorum. Cevap ver, diyorum, nasıl yapmak istiyorsun? Ne etmek istiyorsun? Dışarı çıkıp sen kimseye bir dert yanamazsın ki? Hangi birine dert yanacaksın? Zaten o senden perişan. Seni dinleyecek hali yok ki. Onun için kendi kendime soru soruyorum, acizane olarak, kendi kendime cevaplandırıyorum.”

Haber: “İstanbul Beylikdüzü’ndeki giriş katında doğal gaz patlamasına patlamada ölen kapıcı Nuri Girgin’in sebep olduğu öğrenildi. Girgin, ölmeden önce eşine, ‘Bu evi yakacağım’ diyerek mesaj attı.”

Yakmış da. Doğalgazı patlayıcı olarak kullanmış. Binanın 10. Katına kadar camlar dağılmış. Kendisi ölü, üç yaralı. Haber’e göre “içki sorunu” varmış. Eşi üç çocuğunu alıp Nuri’yi terk etmiş.

Bir apartman sakini gazetecilere konuşmuş: “Gece 02.00’dan saat 04.00’a kadar konuşmuşlar, gaz sızıntısı geliyor diye. Ama hiç kimse hiçbir........

© P24