Daha neler duyacağız bakalım; Skİmplasyon
Porsiyon, kapitülasyon, engizisyon, porsiyon, plantasyon, formasyon, misyon, nosyon, losyon atmasyon … derken efendim… söke söke öğretilen ve en iyi bildiğimiz enflasyonda… kalmıştık.
Domates aynı kokmuyor, biber eski çıtır halli değil, kabak hıyar patlıcan buzdolabında yatarken şiştikçe şişiyor, zeytinyağının kokulusunu ararken ‘ekolojik bu’ diye diye tepinirken, organik tarım standlarını incelerken a-ha bir de baktık ki günlük raflardaki fiyatlar bağırsaktaki kurt misali yerinde duramıyor. Her gün her saat hatta dakikayla kaçırdığınız rakamlar, önce yükseltilip sonra indirim adı altında raflarda gümüş kaseyle sunuluyor. Şaşkın ama mecbur iki ucunu kapatamadığımız ceplerle alınan mide istekleri hallerine yaşmak denirse işte.
Efendim;
Söylemesi ayıp mimarım ya göz oranım çok iyidir. İndi çıktı derken son zamanlarda dikkatim kütlelere yönlendi… yeminle beynimin hız katsayısı zorlanıyor, aldığım ürün eski göz hafızama ı-ıh ben aynı ölçü değilim diye bağırmaya başladı. Bisküviler bir liralık madeni para çapında , ekmekler sandviç gibi çektikçe çekmekte. Halk ekmeğin poşetteki sandviç ekmekleri her sene küçüle küçüle tek kişilik olmuş ama fiyatı da artıp durmakta. Sanki ekmek bulamıyorsanız sandviç yiyin mantığı misali akla zarar günlerdeyiz.
Caaanım memleketimin mevsimi toprağı insanı bu kadar verimliyken…........
© Önce Vatan
visit website