menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Patrikhane’nin Megali İdea Hayali Temelli Ekümenik İddiası

14 0
26.06.2024

Haziran ortasında İsviçre’nin ev sahipliğinde, Rusya’nın davet edilmediği, 90’dan fazla devlet ile bazı uluslararası örgütlerin katıldığı “Ukrayna Barış Zirvesi”ı düzenlendi. Türkiye’nin başarılı/aktif tarafsızlığının temelinde Rusya ve Ukrayna ile hayati ilişkileri bulunmaktadır. Rusya ile ilişkiler çok daha yoğun olup bir anlamda bağımlılık aşamasındadır. Türkiye’nin jeopolitik konumu dikkate alındığında Rusya’yı da ilgilendiren siyasi faaliyetleri çok daha hassasiyet gerektirmektedir. Bununla beraber Rusya’nın çağrılmadığı böyle bir toplantıda bulunmanın artıları ilk bakışta daha fazla olabilir.

Fener Rum Patrikhanesi, beş binin altına düşen İstanbul’daki Rum Ortodoks cemaatinin merkezidir. Ermeni ve Yahudi cemaati için olduğu gibi Lozan Antlaşması ile Rum Ortodoksların azınlık statüsü garanti altına alınmıştır. Buna göre Patrik, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı Fatih Müftülüğü benzeri bir memuriyeti haizdir. Fatih’teki camiler dikkate alındığında, müftülük milyonlarca Müslümanı ilgilendiren personelin başında olduğu halde Patrikhane’nin cemaati birkaç bindir.

1821 Yunan isyanıyla, Mora’da Müslümanlara karşı büyük katliam yapılmış, Rusya ve batının desteği ile bağımsız Yunan Krallığı kurulmuştur. Bu süreçte yaşanan vahşetin mahiyetini, isyancılara yardıma gelen batılıların kalemlerinden öğreniyoruz. Megali İdea, daha sonra gaspedilenlerle birlikte İzmir, İstanbul, adalar ve Kıbrıs’ın da Yunanistan’a bağlanmasını hedefleyen büyük ülkü demektir. İlk gündeme geldiğinde birçokları bunu saçmalık olarak görmüştür. Geçen süre zarfında bu “saçmalama” önemli ölçüde gerçekleşmiştir. Her dönemde milim milim dahi olsa ilerleleme sürmektedir. Mesela 1947 Paris Antlaşması’na katılmayan Türkiye, Osmanlı’dan kalan adalarını Yunanistan’a bırakmıştır. İngiltere ve ABD, adalar arasında seyr-ü sefer garantisi için silahsızlanma şartını koymuşlardı. Son 20 yılda adalar silah deposu haline geldiği halde Türkiye’nin bu ihlali eylemsizlikle karşılaması, hatta kapıda vize ile toplamda milyar Euro ödeyerek vatandaşlarının gayr-i meşru statüdeki adalara seyahatini teşvik etmesi, “normalleşme” olarak pazarlanmaktadır.

1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, Megali İdea’nın çark........

© Önce Vatan


Get it on Google Play