İran’da Devlet Sömürüsüne İsyan Kazandı
İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerini Türk kökenli Pezeşkiyan’ın kazanması, reformcuların başarısı olarak yorumlanmaktadır. Pezeşkiyan’a oy verenlerin ekseriyeti reform-muhafazakarlığın ne olduğunu bilmemektedir. Bildikleri şey, tek kişinin yönetimindeki ülkede sonu gelmeyen, gittikçe şiddetlenen soygun düzenine karşı bir nebze sesini yükseltebilen adaya oy verdikleridir. Pezeşkiyan’ı kazandıran diğer unsur ise molla-soygun düzenine karşı çıkamayanların sandık başına gitmemesidir. Başkent Tahran’da oy kullanmayanların oranının daha yüksek olması, soygun düzenini daha net izleyen kitlelerin tepkisi olabilir. Tek adam ve avanesi, ülkenin hemen bütün ekonomik kaynaklarını uhdesine aldıkları halde, başkentteki tepkinin “o çok aldı, ben az aldım” anlamı da bulunmaktadır.
Mevcut anayasal sistem, 1989’dan beri dini lider makamındaki Hamaney’i ve atadığı kurulları, kendisine bağlı örgütleri, vakıfları her alanda yetkili kılmıştır. Mesela Devrim Muhafızları, Hamaney’e bağlı, hiçbir yasal denetimin olmadığı, fakat önemli ekonomik kaynaklarının sahibi olduğu örgütlenmedir. İran silahlı kuvvetleri ülkenin resmi ordusunu oluşturduğu halde genel kurmay başkanıyla üst düzey komutanları Hamaney atamaktadır. Benzer şekilde üst yargıdaki makamlara atamalar da Hamaney tarafından yapılır. Yasama, yürütme ve yargıyı kontrol altında tutan, yasaları veto edebilen anayasal kurulların da önemli bir kısmı zaten aynı kişinin atadığı üyelerden oluşur.
Petrol ve doğalgaz kaynakları bakımından dünyanın zenginlerinde İran ekonomisinin yaklaşık ’ı devletin, denetim dışı molla örgütlerinin, Hamaney’e bağlı birimlerin kontrolündedir. Ekonomik olarak cumhurbaşkanın kontrolündeki iktisadi unsurlar son derece sınırlıdır. Özel sektör ise civarındadır. Petrol, doğalgaz, havaalanları, iletişim kuruluşları gibi altın yumurtlayan tavukların, gayr-i resmi olarak mollaların kontrolünde olmasının dış destekli gerekçesi, ABD yaptırımlarıdır. Bir dönem BM yaptırımları söz konusuyken günümüzde ilk bakışta sadece ABD’nin kendi yasalarına dayandırdığı yaptırımlar bulunmaktadır. Ancak dünya finans sisteminin ABD merkezli olduğu dikkate alındığında........
© Önce Vatan
visit website