SİYASETİN DİLİ VE ÜSLUBU
Demorasinin olduğu ülkelerde siyasetin dili ve üslubu çok önemlidir. Bir bakıma ülkedeki demokrasi olgunluğunun ve kültürünün göstergesidir. Siyasilerin sert bir dille verdiği demeçler, yaptığı konuşmalar toplumda gerginliliklere, ayrışmalara, ötekileştirmelere sebep olacağı gibi; yapıcı bir dille ve üslupla yapılan konuşmalar toplumda kimin kim olduğuna bakmadan, kaynaşmayı sağlar, hoşgörülü bir ortam meydana getirir. Bunlarla da huzurlu bir toplum oluşur.
“Rüzgar eken,fırtına biçer “ sözünün en çok geçerli olduğu alan siyasettir. Çok iyi tartılıp düşünülmeden söylenen sözlerin mutlaka toplumda alıcıları olur. Durumdan kendine vazife çıkaranlar, cesaretlenenler olur. Yaşlı dedesinin ölümünden sağlık görevlilerini sorumlu tutup doktora, hemşireye saldıranlar, öfkesini alamayıp yoğun bakım servislerinde birçok tıbbi cihaza zarar verenler, yapılan tedaviyi beğenmeyip hastane acil servislerinin altını üstüne getiren şehir magandalarının, siyasetçilerin dillerinin ve üsluplarının eseri olduğu konusunda çok şeyler yazıldı, söylendi.
Doktorlara karşı hasta ve hasta sahipleri tarafından uygulanan şiddet, mal praktis davaları ile beraber, doktorları hastadan kaçar hale getirmiş, bazı önemli branşlarda tercihler azalmış, yeterli asistan bulamayan bölüm sayısı artmıştır. Sağlıkta şiddet sebebiyle başarılı öğrencilerin Tıb tercihleri azalmıştır. Bütün bunlar yükselişte olan Türk Tıbbının hızını kesmiştir. Türkiye çok da gecikmeden bu meseleleri çözüme kavuşturmalıdır. Bu konuda doktorların sesine kulak verilmeli, dertleri dinlenmelidir.
Sağlık çalışanlarına yapılan saldırılar/şiddet sebebiyle yasa çıkarılmışsa da, tam önlenebildiği söylenemez.
Ülkemizin,........
© Önce Vatan
visit website