Seyahat etmek, sadece yeni yerleri ziyaret etmek veya daha önce hiç görmediğiniz yerleri görmekten ibaret değil; aynı zamanda diğer insanların kültürünü ve tarihini öğrenme şansı da sunuyor. Bu cümlelerin en güzel örneği Türk tarihinin unutulmaz seyyahı olan Evliya Çelebi’dir. Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) gördüğü bir rüyasında, “Şefaat ya Resulallah” diyeceği yerde, heyecandan dili sürçerek, “Seyahat ya Resulallah” deyiverir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şefaati, seyahati ve ziyareti ona müjdeler ve böylece gezilerine başlar. Yedi iklim, on sekiz padişahlık yer gezer. Yetmiş yılı aşkın ömrünün elli bir yılını, bir diyardan başka bir diyara uzanan yollarda, muhtelif ülkelerde ve şehirlerde geçirir.
Evet insan seyahat süresince yaşadığınız deneyimler, dünya görüşünüzü genişletir ve sizi daha açık fikirli ve empatik birine dönüştürür. Farklı kültürlerin değerlerini, inançlarını ve yaşam tarzlarını ilk elden öğrenmek, sizi daha bilinçli ve duyarlı hale getirir.
Seyahat etmek ilham verir. Seyahat etmenin sırrı uyum sağlamakta yatıyor. Seyahat, mevcut durum için alternatifler bulmanıza ve yeni çözümler üretmenize yardımcı olur. Bulunduğunuz ülkeye nasıl uyum sağlayacağınızı, oranın koşullarıyla nasıl başa çıkacağınızı, tanıdık olmayan inançlara ve geleneklere sahip insanlarla nasıl iletişim kuracağınızı öğrenirsiniz ve karşılaştığınız herhangi bir sorunu çözmek için gerekli kreatifliği kazanırsınız. Seyahat, sizi alışılmadık durumlarla karşı karşıya bırakır ve bu durumlar, problem çözme becerilerinizi geliştirir. Farklı kültürler ve ortamlarla etkileşim, düşünce yapınızı zenginleştirir ve yaratıcı düşünme yeteneğinizi artırır. Her yeni yer, size farklı bir bakış açısı sunar ve bu da........

© Önce Vatan