TESPİTLER (9 / 48)
ne kadar bizzat Rahle-i Tedrisiinde bulunmadığı halde, bizzat Kendisiyle müşerref, bilvasıta Tedrisinde bulunmuş, bizzat Tedrisinde bulunnalradan ders okumuş kimselerin sayısı neredeyse iki elin parmakları kadardır. Kardeşlerimizle yaptığımız sohbetlerde, suallerine verdiğimiz cevaplarda, bizzat yaşadıklarımızı ve gördüklerimizi, ya da sahih ravî’lerin rivayetlerine dayanarak anlattıklarımızı duyduklarında, “Hocam, Ağabey! Ne olursunuz, bu Hatıratınızı yazınız, Arşivlere intikal etsin, gelecek nesiller, Hazreti Üstaz’ımızın Tecdid, ihya irşad ve ihda hizmetlerini birinci elden ve dodğrudan öğrenebilsinler, ” diyorlar. Bu doğru ve haklı talepler karşısında, bîgâne kalmamıaz düşünülemez. Dikkat buyrulursa, son aylardaki yazılarımız hep birer “Hatırât, ” kırıntılarıdır. Diğer taeraftan, Rabbim ömür verir, Sağlığımız de el verirse, Hazreti Üstaz’ımızın, Tecdid, ihya, irşad ve ihda, dünyevî ve zahirî, Tasarruf yıllarını, safha safha bir Belgesel haline getirmek istiyoruz. Bundan böyle, bu “Belgesele, ” zemin teşkil edecek metinler bu sütunlarda zaman zaman neşr’edilecektir.
ALİ DAYI, BÜYÜK ÇAMLICA TEPE’SİNE BİR GECEKONDU KONDURDU!. .
Hazreti Üstaz’ımızın, 16 Eylül 1959 Çarşamba günü. İrtihali, ebediyyete inktikali üzerine 1951’den İrtihaline kadar ma’iyyetinden hiç ayrılmayan, nice zorluklara beraberce katlanan, nice mücadele ve ma’nevî Tasarruflarıana şahid’lik eden, Ali Dayı, (Ali Yılmaz) vefatı (1976) kendiisine yeryüzü “Sonunda onlar o kadar bunalmışlardı ki, yeryüzü bütün genişliğiyle onlara dar gelmişti, ”(Tevbe/9/118) misalinde olduğu gibi, bütün genişliğine ve kendisine tanınan rahat ve geniş imkanlara rağmen, dar gelmiş, yere göğe , sığamaz olmuştu. Halbuki, aradan geçen dokuz yılda, bizzat, kendisinin misafirleri ağırladığı, Kısıklı’daki Misafirhane, elektriği, Terkos’u, (o yıllarda Terkos , (Dahilî su te’siusatı, Müstekil ev ve Apartman dairelerinde İstanbullular için lüksdü.) , Hava Gazı, ve Şile ormanlarından köylü’lerin “Makta’, ” hakkı meşe odunu ile yannan kuzine, soba mevcud idi. Ayrıca, aynı imkanlara sahip, Çamlıca Palas Apartmanının herhangi bir dairesinde de kalabileceği kendisine teklif edilmişti .
Ali Dayı, buralarıan hiçbirine sığmadı, sığamadı, Çamlıca Tepe’sinin zirvesine, şimdik Büyük Çamlıca Cami’i’nin üstündeki bir yere, tanıdığı, Karadenizli işaatçı’ların inşaak bakiyesi, biriket, tuğla, ahşap........
© Önce Vatan
visit website