KAVRAYABİLİYOR MUYUZ!
Öncesini bilmeden sonrasına dair de mantıklı öngörülerde bulunmak için kifayetsiz halimizle ne çok olaya, meseleye, kavrama, tespite dair hoşnutsuz sözler söyleyip hareketler sergilemişizdir. Hayır, her şey için uzman olmaya, ihtisas sahibi olmaya gerek yok, yok ama insan olarak yaşamsal dengeyi de döngüyü de bilmek zorunluluk hepimiz için, çocuklar ve akıl sahibi olmayanlar hariç. Bir yaşanmış anekdot aldım literatürden, okuyalım, konuşur, tartışırız değil mi?
**
Küçük bir çocuk büyükannesine her gün karşılaştığı garip, sıkıcı, anlamsız olaylardan bunaldığını, yaşamında hiçbir şeyin doğru gitmediğini söylüyordu.
O anda mutfakta kek pişirmekte olan büyükanne, bu yaşta bu kadar ümitsiz ve dramatik neticelere varan torununun söylediklerine için için gülmesine rağmen hiç belli etmedi ve birden sanki konuyu değiştirircesine;
“Kek yaparken malzemelerden tatmak ister misin?” diye soruverdi.
Daha önce tattığı çiğ kek hamurunun lezzetini ağzı sulanarak anımsayan çocuk bütün dertlerini bir anda unutarak sevinçle kafasını salladı.
Büyükanne hemen çiçek yağı şişesini uzattı ve “al iç biraz” dedi.
Çocuk suratını buruşturup iğrendiğini belirten bir ses çıkarınca da;
“demek yağı istemiyorsun” dedi ve bu sefer de kek kabartma tozunu uzatarak” al bunu ye bari” dedi.
Çocuk şaşkınlıkla büyükannesine baktı tozu önce kokladı dilini hafifçe değdirdi sonra da yenilecek bir şey olmadığını anlayıp büyükannesinin elini itti.
İşte o an büyükanne........
© Önce Vatan
visit website