BU HİKÂYE KURGUDUR DA!
Her savaş, her terör eylemi, her kargaşa, her ekonomik kriz biter, biter de, insanın yaratılışından bu yana kadın erkek arasında ki dadaşma, sürtüşme, kavgalar, yarış bitmez. Yaratılış itibarıyla insan iki cins olarak var edilmiş, erkek ve dişi. Kadın erkeksiz, erkek de kadınsız üreyemez. Eski, çok eski yıllarda, geleneksel yapının hüküm sürdüğü zamanlarda erkek ve kadın eşitliği pek benimsenmemiş, erkek egemen toplumlar hüküm sürmüştür, çok cılız olarak da kadın egemen toplumlarında varlığından bahsedilir.
Erkek mi kadından üstündür, kadın mı erkekten üstündür gibi basit, sıradan bir konuyu yazmayacağım gibi böylesi bir sohbetin müdahili de olmam. İnsan olarak bakıp, konu çocuksa üretim birimleri ve görev paylaşımı falan filan gibi konular toplumun geleneksel yapısı, toplumun eğitim ve öğretim seviyesi gibi inanç durumu ve ezber ile yaşama sevdası nedir, ne değildir, doğru irdelemek gerekir. Mesele sadece somut, bedensel farklılık değil, ruhsal yapıda da farklılığı gösterir, kadın ile erkek arasında. Yaşayarak görüyoruz ve deneyim ediniyoruz ki, bazı konularda erkekler daha başarılı bazı konularda ise kadınlar. Örneklemem gerektiği için ekseri dikkatimizden kaçan konu, dünyanın tüm ülkelerinde ekseriyetle evde yemekleri kadın yapar. Dünyanın tüm ülkelerinde büyük otel ve restoranlar da ise yemekleri yapan baş aşçı, aşçı erkektir.
Bir alıntı, muhtemelen bir kadının yazdığı mizahi bir metini ek yapayım, okuyalım;
ERKEKLERİN gidip........
© Önce Vatan
visit website