SIRLARLA DOLU BİR DÜNYA VE FİZİK ÖTESİ OLAYLAR…
Dünya’da aklın kabul edemeyeceği yaşantıları gözlemekteyiz.
Bunların nasıl meydana geldiğini, nasıl yönetildiğini anlamak imkansız gibi..
Bu fizik ötesi olaylar karşısında bilim adamları bile ne yapacağını bilemiyor. Yani her şey bilimle anlaşılamıyor…
Evet… Muhteşem sırlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.
Dünyadaki esrarı çözme ve anlayabilme kabiliyeti taşlara, ağaçlara, dağlara değil, insanlara verilmiştir.
Dünyadaki canlılar içinde sadece insanlara düşünebilme kabiliyeti verilmiştir.
Okyanuslarsın derinliklerinde yaşayan balıkları düşününüz; Ömürleri boyunca karanlık bir alemde dolanıp dururlar.
Bunlar için gece, gündüz, mevsim, güneş, ay ve yıldızlar yoktur. Dünyada sadece 2 şey vardır. Yenilecek ve yenilmeyecek şeyler..
Güneşin doğup batması, günlerin, mevsimlerin ve bir ömrün geçmesi onlar için bir mana ifade etmez.
Yeryüzünde 5 milyarın üstünde insan yaşamaktadır.
…Ve kendimizi de ihmal etmemek kaydıyla çevremizi bir laborant dikkatiyle incelediğimizde pek çok insanımızın denizin karanlıklarında yaşayan balıklardan farksız bir hayat sürdüğümüz gerçeği ortaya çıkar.
Görememekte, düşünememekte ve his edememektedirler.
Bütün gün güneşin altında dolaşıp güneşten haberdar olmayan milyonlarca insan vardır.
“Güneş niçin doğar-batar? Günler niçin gelir-geçer?.. O güneş asırlardır nasıl yanar?..
Biraz yaklaşsa bizi yakacak, biraz uzaklaşsa her şey donacak… Kimdir onu orada tutan?..” sorusunu hayatında bir defa olsun kendi kendine sormamış veya cevap bulamamış milyonlarca insan…
İnsan yaratılmışların en mükemmelidir.
Haber kanalları durumunda olan duyu organları tekniğin başarılarıyla kıyaslanamayacak kadar mükemmeldir.
Gözün hassasiyetine sahip bir optik cihaz yoktur.
Hiçbir ses kontrol cihazı kulağa erişememiştir.
İnsan her bakımdan en harika cihazlarla donatılmıştır.
Fakat buna rağmen günübirlik his, heyecan ve düşüncelerin itişiyle “gözleri olduğu halde göremeyen”, “kulakları olduğu halde........
© Önce Vatan
visit website