TRUMP’I KİM, NEDEN İSTEMİYOR?
Trump’a suikast girişimi, ABD devlet yapısının şekillenmesinde çok önemli bir dönüm noktası olacaktır. Bundan sonra “küresel lider”, dış politikada, Trump’ın temsil ettiği Demokratlar’ın mı, yoksa Biden’ın temsil ettiği Cumhuriyetçiler’in mi rotasını izleyecektir?
Daha açık sormak gerekirse ABD, Trump’ın başkanlığında, yeni bir Yalta Anlaşması’yla, Ortadoğu’dan çekilip gitmeyi mi, yoksa derin devletin ayakta tutmaya çalıştığı Biden yönetiminde, Irak ve Suriye’nin kuzey parsellerini birleştiren bir “Teröristan” kurma çabasında ısrar etmeyi mi tercih edecektir. “Trump’ı kim, neden istemiyor?” sorusu da bu noktada yanıt bulmuş oluyor.
Heriki olasılık da bizi yakından ilgidiren sonuçlar üretecektir. Suriye ile olan ilişkilerimizi normalleştirme hazırlıklarını, Trump’a yönelik suikast girişiminin üreteceği sonuçlar çerçevesinde değerlendirmemiz gerekiyor.
ABD Başkanlığına ikinci defa aday olan Trump, Pensilvanya’da düzenlediği bir miting sırasında uğradığı suikast girişiminden, yalnızca kulağından aldığı bir yarayla kurtuldu. Suikast girişimi, “ABD Trump’ı istemiyor” ya da “Simpsonlar bunu da bildi” şeklinde yorumlandığı gibi, “Trump iyi bir işadamı, iyi bir siyasetçi, ama iyi bir aktör olup olmadığı tartışılır” şeklinde de değerlendiriliyor. Özetle, kafalar karışık; “Trump’ı kimin, neden istemediği” tartışılıyor.
Bütün dünya, ABD Başkan adayı Donald Trump’ı hedef alan suikast girişimiyle sarsıldı. Sadırı sonrasında arşivler tarandı, ABD başkanlarına gerçekleştirilen suikastler tarandı listeler yayınlandı. Bugüne kadar gerçekleştirilen saldırılarda dört ABD başkanı hayatını kaybetti ( Abraham Lincoln-1865, James Garfield- 1881, William McKinley-1901John F. Kenndy-1963) ; ikisi yaralı, üçü yara almadan kurtuldular.
GÜVENLİK ZAFİYETİ Mİ?
Bütün dünyayı heyecanlandıran olayın yaşandığı alan o kadar da büyük değil. Mitinge katılanlardan biri, “Eli silahlı birinin çatıya çıktığını gördüm ve polise haber verdim” diyor. Bu noktada, herşeyden önce,“Güvenlik zafiyeti mi?” sorusu gündeme geliyor. Rusya’nın doğrudan Amerika derin devletini suçlaması, suikast girişimini çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştürüverdi. Suikast girişiminde bulunan gencin kimliği ve olayda kullandığı uzun namlulu silahın cinsi (AR-15) belli olduğundan, Trump’a yönelik suikast girişiminin öncelikle “güvenlik zafiyeti” boyutu sorgulanıyor.
Trump’ın konuşma yaptığı kürsünün önünde kurşungeçirmez camın olmaması her türlü komplo teorisinin üretilmesine zemin hazırlıyor. Çok pahalı ya da gerçekleştirilmesi zor bir önlem değil, ama Trump’ın konuşma yaptığı kürsünün önünde kurşungeçirmez cam yoktu.
Aşırı panikleyen korumaların ellerini Trump’ın başına siper etmeye çalışmaları herkesi şaşırttı. Daha önce ABD başkanlığı da yapmış, kazanma şansı oldukça yüksek bir başkan adayını Amerika böyle mi koruyor? Yoksa birileri Trump’ı, her türlü saldırıya açık bir hedef mi yapmak istiyor?
ABD’NİN ÖNEMLİ KİŞİLERİ KORUMA YÖNTEMLERİ........© Önce Vatan
visit website