menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TEHLİKELİ KIVILCIMLAR

11 0
15.04.2024

İran’ın sihalarla ve 1800 km menzilli füzelerle gerçekleştiği İsral’i hedef alan “Gerçek Vaad Operasyonu”nun, başta Gazze olmak üzere, bölgedeki İslam ülkelerini çok olumsuz etkileyecek sonuçlar üretmesinden endişe ediliyor. Hatırlayacaksınız İsrail, Hamas’ın kendisini hedef alan “Aksa Tufanı” saldırısını, Gazze’ye yönelik katliam operasyonu başlatabilmek için bir gerekçe olarak kullanmıştı. O nedenle, Hamas’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği Aksa Tufanı, “hiç de akılcı olmayan bir operasyon” olarak değerlendirilmişti.

Netanyahu’nun Biden’dan aldığı destekle Gazze’de başlattığı soykırıma yönelik katliam , yalnız İslam ülkelerinde değil, Batılı ülkelerde, hatta Tel Aviv’de İsrail’i protesto mitingleri düzenlenmesine neden olmuştu. İran’ın “Gerçek Vaad Operasyonu”, Gazze’de yapılan katliam nedeniyle dünya kamuoyunda İsrail aleyhine oluşan nefretin yumuşamasına neden olabilir. Nitekim, düne kadar İsrail’i kınayan mitinglerin, “Filistin’e özgürlük” çağrılarının yapıldığı ülkelerin siyasetçileri, bugün İsrail’e destek mesajları yayınlamaktadır.

Cumartesi gecesi İran’ın İsrail’e dron saldırısı yaptığına ilişkin haber bütün dünya başkentlerinin alarma geçmesine neden oldu. Çünkü herkes artık çok net biliyor ki, şu küresel konjonktürde, İran ile İsrail arasında yaşanacak ciddi bir silahlı çatışma bölgesel çatışma olarak kalmaz, kalması mümkün değildir.

İran ile İsrail arasındaki “mesajlaşmaya” Irak’tan ve Yemen’den de katılımlar olması dikkate alındığında, İran’ın bu olayı, şimdilik, bir vekalet savaşı çerçevesinde tutma niyetinde olduğunu belli ediyor. Çünkü bu “mesajlaşma” ciddi bir çatışmaya dönüşürse, bu gelişmenin yeni bir dünya savaşına dönüşmesini hiçbir güç engelleyemez.

Saldırının duyurulduğu ilk saatlerden itibaren, başta ABD olmak üzere, Batı başkentlerin İsrail’i desteklediklerine ilişkin mesajlar vermeleri, İran’ın bu sihalı ve balistik füzeli saldırıyla neyi hedeflediğinin sorgulanmasına neden oldu.

Çokiyi biliniyor ki, ilk aşamada, bölgede Gazze merkezli bir çatışma olacaksa, bu çatışma bir vekalet savaşı boyutunda ve Şii Kuşağı’nda, yani Yemen’de, Suriye’de ya da Lübnan’da olacak. İran’ın, olası bir çatışmayı kendi toprakları dışındaki bir nüfuz coğrafyasında karşılamayı planladığı anlaşılıyor.

İsrail de, Gazze katliamına ilişkin protestoları unutturan destek mesajlarını zamana yayarak, Gazze’deki varlığını sürdürme çabasında. Rusya da, benzer bir uygulamayla, yüz bin askerini sınır bölgelerinde hazır tutarak, Ukrayna’daki varlığı sürdürüyor. Rusya, gerginliği zamana yayarak, Ukrayna’yı yormak ve dayatacağı koşulları kabul ettirmek istiyor; Rusya’nın geleneksel savaş taktiği budur.

Aynı taktiği şimdilerde Natanyahu da Gazze’de uyguluyor. İran da, gelişmeler paralelinde farklı bir taktik uygulayarak, Suriye’nin işgali sürecinde oluşturduğu, Irak ve Suriye........

© Önce Vatan


Get it on Google Play