SANDIK MESAJLARI
Doğaldır; hangi partiye gönül vermişseniz, o partinin aldığı oyların artışına ya da azalışına parale olarak sevinir ya da üzülürsünüz. Seçime katılım oranının neden düştüğünü, vatandaşın sandığa neden küstüğünü derinleme araştırma zahmetine katlanamayanlar, sandık sonuçları değerlendirirken Demirel’in, “Boş tencerenin sallamayacağı iktidar yoktur” sözüne sığınırlar.
Doğrudur; tencerelerle sandıklar bileşik kaplar gibidir; heriki tarafı etkileyen dinamikleri doğru saptayamazsak, sandıktan çıkan sonuçları doğru değerlendiremeyiz ve “şikayetlere” çözüm üretmekte zorlanırız.
Sandıktan çıkan sonuçların nedeni boş tencerelerse, tencerelerin boş kalma nedenini ya da nedenlerini doğru saptyabildik mi? Tencerelerin boş kalmasının nedeni, “kendi kendine yeten 7 ülkeden biri” olma ayrıcalığımızı kaybetmiş olmamız olabilir mi? Ne zaman “raydan çıktık”; tarım hayvancılığımızı ne zamandandan beri üvey evlat olarak görmeye başladık?
Seçimleri birer futbol maçı olarak görme alışkanlığımızdan olacak, 31 Mart yerel seçim sonuçlarını, iki büyük partinin kazançları ya da kayıpları, yani Ak Parti-CHP rekabeti açısından okuyup değerlendiriyoruz. Sonuçta, Ak Parti seçimde oy kullanan seçmenlerin yüzde 36’sını, CHP de yüzde 37.17’sini almış. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sonucu, “Milletin iradesi sandıkta tecelli eder” şeklinde değerlendiriyor.
Elbette, sandıktan yalnızca Ak Parti’ye mesaj çıkmadı; MHP’ye de, İYİ Parti’ye de, Meclis’e bir grup yeni parti gönderen CHP’nin eski lideri Kılıçdaroğlu’na da birşeyler söylemiş oldu seçmenler. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları değerlendirilirken yapılan, “Milliyetçi oylarda bir patlama yaşandığına” ilişkin saptmanın gerçekçi olmadığı anlaşıldı.
Doğaldır; hangi partiye gönül vermişseniz, o partinin aldığı oyların artışına ya da azalışına parale olarak sevinir ya da üzülürsünüz. Seçime katılım oranının neden düştüğünü, vatandaşın sandığa neden küstüğünüderinleme araştırma zahmetine katlanamayanlar, sandık sonuçları değerlendirirken Demirel’in, “Boş tencerenin sallamayacağı iktidar yoktur”sözüne sığınırlar.
Doğrudur, tencerelerle sandıklar bileşik kaplar gibidir; heriki tarafı etkileyen dinamikleri doğru saptayamazsak, sandıktan çıkan sonuçları doğru değerlendiremeyiz ve “şikayetlere” çözüm üretmekte zorlanırız.
SANDIK SONUÇLARININ NEDENLERİ
Sandıktan çıkan sonuçların nedeni boş tencerelerse, tencerelerin boş kalma nedenini ya da nedenlerini doğru saptyabildik mi? Tencerelerin boş kalmasının nedeni, “kendi kendine yeten 7 ülkeden biri” olma ayrıcalığımızı kaybetmiş olmamız olabilir mi? Ne zaman “raydan çıktık”; tarım hayvancılığımızı ne zamandandan beri üvey evlat olarak görmeye başladık?
DEMİREL’İN “BOŞ TENCERESİ” VE ÜLKE GERÇEKLERİ
20 yıldır aralıksız iktidarda olan Ak Parti, 31 Mart seçimlerinden ilk defa ikinci parti olarak çıkıyor. Bu sonuç, rahmetli Demirel’in, “Boş tencerenin sallamaycağı iktidar yoktur” sözüyle açıklanmaya çalışılıyor. Demirel’in doğum yeri Isparta/İslamköy. Demirel bir köylü çocuğuydu. Ülkemizin gerçeklerini çokiyi biliyordu; İçinde doğup büyüdüğü İslam Köy’de yaşayarak öğrenmişti. O nedenle tarım ürünlerinin taban fiyatlarından söz ederken, “Kim ne verirse, ben beş fazlasını vereceğim” diyordu.
Sandıklara yansıyan şikayetlerin gerçek kaynağını görebiliyor muyuz?
ÖNCE EKONOMİDEN BAŞLAYALIM
Bu seçimlerde oy kullanan 61 milyon seçmenin 16 milyonu ortalama 10 bin lira maaş alan emekliler ve büyük bir çoğunluğu da, aldığı 17 bin liralık asgari ücretle hem kendini hem evini hem de emeklileri besleyen çalışanlarımız.. TÜİK’e göre, açlık sınırının 15.033 lira, yoksulluk sınırının 44.718 lira olduğu bir ülkede emeklilerin 10 bin lira, çalışanların da 17 bin liralık bir gelirle geçinebilmeleri hiç de kolay değildir. Başlarını sokacak bir evleri de yoksa, “Ört ki ölem”..
O nedenle, enflasyon canavarının kontrolden çıktığı, paranın alım gücünün azaldığı, ekonomik göstergelerin........
© Önce Vatan
visit website