menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ŞAİR MÜLAYİM TİRFİL İLE RÖPORTAJ

10 0
01.11.2024

Kırklareli’nde şair ve yazarları yıllarca işyerinde ağırlayan, okuma yazma bilmeyen, kağıtsız kalemsiz şiirler yazan, şiirleri yüreğiyle okuyan, Şair Mülayim Tirfil’le röportaj yaptık. Benim de şiir dinletilerine ilk katıldığım mekan. Mülayim Tirfil’in güfte ve bestelerini gür sesinden büyük bir zevkle çok dinledik. Hatta onun sesini dinleyenler ses sanatçılığını seçseydi Türkiye çapında tanınan bir ses sanatçısı olurdu diyor. Bir dönem güreş sporuyla ilgilenmiş değerli şairi bir de kendi ağzından dinleyelim.

Hatice Opak Bilgin : Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Mülayim Tirfil : Havsa’lıyım. 1938 doğumluyum. Edirne’nin Havsa ilçesi. Altı kardeştik, hiç birimiz okula gitmedik. Babam bütün kardeşlerime ben de dahil çok işkence yapıyordu. Anama ben bu evden kaçacağım dedim. 10 yaşındaydım. Anam çaresiz kabul etti gitmemi. Bir parça ekmek koydu torbaya, beni yolcu etti. Ayrıldık, arkama baktım, anam koşarak geliyor. Sarıldı bana, “Allah’ım, köpekleri bile ana yapma” dedi. Üstünde şalvar vardı, çıkardı bana verdi. Üşüdüğünde örtünürsün dedi. Babaeski’ye gittim. Uyumadan oradan Sarımsaklı çiftliğine gittim. Oradan Lüleburgaz’a gittik. Fırında işe başladım. Hiç yatak yüzü görmeden 8 sene simit dolabında oturarak uyudum. 8 sene sonra simit ustası oldum. Bayram günleri ve ne zaman anamı özlesem, şalvara sarılıp ağlardım. Bir gün temizlendim, eve gittim. Kapı kapalıydı. Ablama gittim. Kadınlar toplanmışlar, anam da oradaydı. Anamın önüne şalvarı attım, anam hemen çarşaflı yüzünü kapattı. Beni tanımadı. Ablam bu bizim Mülayim dedi. Anam bir şalvara baktı, bir bana baktı, bayıldı.

Hatice Opak Bilgin : Böyle zorlu bir hayatın içinde yaşarken şairlik nasıl başladı?

Mülayim Tirfil : İşte şairlik burada başladı. Şair ne kadar çok çile çekerse o kadar güzel eserler ortaya çıkar. Şair acıları söyler. Güftesi ve bestesi kendime ait olan KIRKLARIN İÇİNDE BEN DURAMADIM. Cok sevdiğim eserim.

Hatice Opak Bilgin : Cemal Gürsel’le bir anınız var, bizimle paylaşır mısınız?

Mülayim Tirfil : Bizim yakınlarımızda askeri tank batmıştı. Ben çok iyi yüzücüydüm. 30-40 metre suyun altından çıkmadan uzun süre yüzüyordum. Batmış tankın halkalarını ben taktım. Tankı çıkardım. Aradan geçen 3 ay sonra Havsa’ya geldiler. Beni çağırtmış komutan. Kahveye gittim. Tanklar yola dizilmişler. Kahve tıklım tıklım dolu. Kahvenin kapısını tuttum. Albayım bir dikkat çekti. O güne kadar askere gitmediğim için ne olduğunu bilmiyordum. Su seni nasıl götürmedi dedi. Yukarısı izin vermedi dedim. Biraz sohbet ettik. Bana bir karton sigara verdi. İçinden bir paket sigara aldım, şu askerlere verebilir miyim dedim. Tamam dedi. Elini omzuma koydu. Belediye Başkanı orada, Hakim orada, Kaymakam orada, Havsa insanlığı senden öğrensin dedi.........

© Önce Vatan


Get it on Google Play