Terör olayları nedeniyle televizyon başında huzursuz günler yaşamaktayız…
Gün geçmiyor ki; Şehit cenazesi haberi gelmesin.
Bazı televizyon kanallarında ise sadece filimler ve eğlence programları yayımlanıyor…
Bundan birkaç gün önce saat 23.00 sıralarında gazetemize gönderecek yazıyı hazırladıktan sonra kanallara şöyle bir göz attım.
Yine terör… Yine şehit haberleri…
…Ve de partilerin kulakları tırmalayan propaganda konuşmaları...
Kanalın birinde; "Rabiatül Adviyye..." isimli bir film…
Öğrencilik yıllarımızda bu kadın Sofiyi bize : “Rabiat’ül adeviyye…”diye öğretmişlerdi…
Bugünkü gibi hatırlıyorum: Merhum İslami Türk Edebiyatı hocamız Bayan Necla PEKOLCAY hanımefendi anlatmıştı bu kadın Sofiyi…
Filmdeki kadın sofinin yaşayışını izlerken aynı yaşlarda olan ve PKK terör örgütünün propagandasını yapan eli kanlı, eli silahlı kadın teröristler gözümün önünden geçti…
Filmi izledikten sonra kadın Sofi’nin hayat hikâyesini sizlerle paylaşabilmek için Necla Pekolcay hocamızın tutturduğu ders notlarını inceledim.
İşte sizlerle paylaşmak istediğim o kadın SOFI’nin hayat hikâyesi:
Filmde “Rabiatül Adviyye” olarak bildirilen ancak İslami Türk Edebiyatında “Rabiat’ül Adeviyye”olarak adlandırılan “Rabiat’ül Adeviyye” kimdir?
Türk müdür, Arap mıdır? Peygamberimiz zamanında mı yaşamıştır? İslam hakkında görüşleri, sözleri var mıdır?
Filmde bunlar pek anlatılamamıştı…
Rabiatü’i-Adeviyye büyük kadın sofidir. 713 yılında doğdu. Nerede doğduğu bilinmiyor. Fakir bir ailenin 4. çocuğu olarak dünyaya geldi.
Bu sebeple kendisine “Rabia” denildi.
Küçük yaşta çalındı ve köle olarak satıldı.
Kendisini küçük bir çocukken satın alan “Ali........

© Önce Vatan