SEN NE YAPTIN PAŞAM?
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım'a sayılı günler kaldı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da , Şiirler okunacak... Nutuklar atılacak...
“Atam sen çok büyüksün” denilecek...
“Sen kalk da ben yatam” da denilecek...
Anıtkabir'e insan seli akacak...
Atatürk'e şikâyetlerde bulunulacak...
İçi dolu törenler yapılacak, içi boş törenler de.
Bir kesim içindeki sevgiyi, diğer kesime duyduğu öfkeyle birlikte sunacak.
Diğer kesim içindeki nefreti, sevgi seliymiş gibi sunacak.
Bir kesim onu, yine “tabu” yapacak...
Diğer kesim onu, yine “deccal” yapacak...
Ve de daha büyük bayrak asan, daha büyük Atatürkçü olacak!
Ah nasıl da iki yüzlüyüz, ne çok nankör, kadir kıymet bilmez bir topumuz!
Kabul edin ya da etmeyin, gerçek bu.
Atatürk'ü gerçek mana da seven kaç kişi kaldı bu ülke de?
Diyebiliriz ki, yalnız heykelleri kaldı. Yalnız resimleri, yalnız Atatürk köşeleri kaldı. Maalesef!
Yıllar boyu Atatürk adı sadece kullanıldı.
Bazen bir tabu yapıldı, koruyucu bir zırh gibi kullanıldı. Bazen de siyasetin ve siyasetçilerin tekrar tekrar sarıldığı bir ideoloji oldu.
Kimi zaman, Gençliğe yol gösteren evrensel bir ideoloji olarak sunuldu. Gerek sağcı, gerek solcu gençliğin ruhunu dolduran, motivasyonu yüksek, milli........
© Önce Vatan
visit website