TÜRKİYE’NİN ALTIN BİLMECESİ VE BİR HAZİN ALTIN HİKAYESİ
Türkiye’in 17 Şubat 2023 gündeminin tamamına yakını İLİÇ’te meydana gelen Altın Madeni faciasının neden ve nasıllarını sorgulamakla geçiyor. Yayın kuruluşlarımız siyanürle karışık toprak dağının altında kalan 9 işçimizin durumlarını anlatıyor. Konu yaklaşan seçim çalışmalarını da ikinci plana itiyor.
Uzmanlar heyelanla sarsılan İliç ANAGOLD Maden İşletmesinin benzeri olan 20 diğer işletmenin tüm yurtta faaliyetine devam ettiğini ve ayni facianın oralarda da yaşanabileceğini belirtiyorlar.
Evet yaşananlar bir gerçektir. Bilinmeyen değil ve fakat beklenen bir sonuçtur. Kapitülasyonları kaldırarak Atatürk önderliğinde milli sanayi temellerini atan, Osmanlı'nın borçlarını ödeyen ve tüm ticari faaliyetlerini millileştiren Türkiye Cumhuriyetinin toprakları günümüzde kapitülasyon dönemine benzer bir işgal altındadır. Sadece 22 yıllık Ak Parti döneminde 400.000 civarında maden arama ruhsatı verilerek vatan topraklarının altının devlet kontrolü dışına çıkarıldığı iddia edilmektedir. Kanaatime göre bu durum milli güvenliğimiz açısından dikkatle irdelenmesi bir konudur.
Türkiye'nin Altın madeni açısından zenginliği eskiden beri bilinmekte, fakat bu zenginliğin milli ekonomimize kazandırılması bakımından hiçbir olumlu adım atılmamaktadır. Aşağıda anlatacağım gerçeklerin 40 yılı aşkın bir tarihi vardır. Bu konu defalarca bilim adamlarımız tarafından televizyon ve gazetelerde konu edilmesine rağmen hiçbir olumlu sonuç alınamamıştır. Ben bu defada tedbir alınmayacağına inanıyorum. Ama gündem Altın madenleri olduğundan bir kere daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Belki birileri sahip çıkar diye düşünüyorum.
Şimdi gerçek hikayemize dönelim;
AFYON’UN İSÇEHİSAR İLÇESİ AÇIK HAVA ALTIN MADENİ:
TÜRKİYE'DEKİ ALTIN MADENLERİNİN HAZİN HİKAYESİNİ ÇOK KİMSE BİLMEZ. AMA ŞAHİT OLDUĞUM GERÇEKLER DOLAYISIYLA BEN BİLİYORUM Kİ TÜRKİYE’NİN MERMER DEPOSU OLARAK ANILAN AFYON İLİ İSÇEHİSAR İLÇESİ VE ÇEVRESİ DÜNYANIN EN ZENGİN ALTIN MADENLERİNDEN BİRİNE SAHİPTİR. ÜSTELİK BU ALTINLAR YER ALTINDA DEĞİLDİR. YER ÜSTÜNDEDİR VE NE YAZIK Kİ DEVLETİMİZİN İLGİLİ KURULUŞLARI TARAFINDA ÇIKARILIP EKONOMİMİZİN GÜÇLENMESİ İÇİN KULLANILMAMAKTADIR.
12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbe sonrasında Askeri yönetimin direktifleriyle yılda dört kez Burdur 58’inci Topçu Er Eğitim Tugayında iki aylık dövizli askerlik hizmetine........
© Önce Vatan
visit website