KIRILMADIK NE KALDI? (74)
... Dünden devam
Benden önce ziyaretlerine gidenlerimiz; o ve diğer silah arkadaşlarımız için hep aynı şeyi söylediler:
‘’Sabır ve metanet içindeler!’’
Sabır ve metanet! Neye sabır? Ne için metanet?
Sizin hiç özgürlüğünüz elinizden alındı mı? Siz hiç en çok sevdiğiniz kişileri görememenin acısını yaşadınız mı?
Siz hiç dört duvarın arasında, küçücük bir odanın içinde güneşin doğuşuna, rüzgârın esintisine, denizin o dingin rengine, dalgaların seslendirdiği o muhteşem armoniye!
Ama hepsinden de acısı; evlatlarınızın, torunlarınızın ve hayat arkadaşınızın sesine, görüntüsüne hasret kaldınız mı?
Ben de bilmiyorum; bu ne menem bir acıdır? Yaşamadım, bilemem. Tahmin dahi edemem…
Ama ‘O’ ve ‘Silivri’deki’ diğer arkadaşlarımız, kardeşlerimiz ve bizden daha büyük komutanlarımız artık biliyorlar!
Bu acıların her saniyesini yaşayarak öğrendiler, öğrenmeye devam ediyorlar.
O’nu, o kapalı kapının ardından çıkararak camlı bölmenin önüne getirdiklerinde; işte her şey o anda bitiverdi!
İnsan bu gibi durumlarda ne yapacağını bilmiyor, bilemiyor!
Hele, hele 51 yıldan beri kardeşinden daha çok sevdiğin, yakın bildiğin can yoldaşının özgürlüğünün elinden alınmış olduğunu gördüğünde…
51 yıl önceki çocukluk arkadaşım, yarım asırdan beri kardeşim, can........
© Önce Vatan
visit website