KIRILMADIK NE KALDI? - 64 -
Bu da; Kıbrıs’ta yaşayan insanların, tek devlet, tek millet ve tek egemenlik çatısı altında yaşamalarıyla gerçekleşebilecektir.
Ancak burada unutulmaması gereken en önemli husus; böyle bir devlet yapısında Kıbrıs Türk Halkına tanınan haklar, sadece azınlık hakları ile sınırlı olabilecektir.
1968 yılından beri devam eden Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinde; bir gün gelir de, adada tek bir devlet yapısı üzerinde anlaşma olursa!
Bu sonuç, adada Kıbrıs Türk Halkının da sonu olacaktır. Çünkü böylesi bir mutabakatta, AB’ye üye olan bir devlet‘ in garantörlük şemsiyesi de AB’ye ait olacağından, Türkiye’nin ada üzerindeki garantörlük hakkı da olamayacaktır.
Böylesi bir son;
Kıbrıs Türk Halkının adada ki yaşam güvenliğini ortadan kaldıracağı gibi, kısa bir süre sonra Rum tarafının ekonomik gücü, (adada son dönemde yaşanan ekonomik kriz kimseyi aldatmasın, zira AB topluluğu, Amerika ve hatta Rusya hiçbir zaman Rumların ekonomik yönden güçsüz olmalarını istemezler; zaten bu kriz de bu ülkelerin yapmış oldukları yardımlarla aşılmıştır.), Rum tarafının nüfus ağırlığı ve politik uygulamaları sonucunda Kıbrıs Türk Halkı, yıllar öncesinde olduğu gibi tüm kazanılmış haklarını kaybedecek, en nihayetinde adada azınlık olma durumuyla karşı, karşıya kalacaktır. Zaten ‘’Annan Planı’’ da böylesi bir sonu içeriyordu.
Kıbrıs’ta son dönemlerin en önemli süreci olan, ‘Annan Planına’ Rumlar neden ‘Hayır’, Türkler neden ‘Evet’ dedi?
24 Nisan 2004 tarihinde Adada eş zamanlı olarak........
© Önce Vatan
visit website