KENEVİR’E İADE-İ İTİBAR PRANGA ÇÖZER
İnsanlık tarihinin en eski ve en gözde bitkilerindendir. Kullanım alanları oldukça geniş bir yelpazeyi kapsar. Günlük ihtiyaçların karşılanması anlamında hiçbir bitki türünün kenevir kadar sağlıklı olmadığı neredeyse bütün bilim adamlarınca kabul edilmiştir.
Öte yandan petrokimya ürünlerinin kenevirden üretilmesi de konuyu gündem den indirmez. Sayısız faydalarıyla bilinen kenevirin dünyanın en önemli üretim bitkilerinden olması; bugün dahi hakkındaki tartışmaları sonlandıramadı.
18. ve19. Yüzyıl da Birleşik Devletler de üretilmesi kanunlarla zorunlu kılınıp faydalanma yoluna gidilse de; Amerikan dış politikası çıkarları gereği Sümen altı edilmiştir. Nedeni ise eski baronlardan William Randolp Hearts’ın ülkenin en büyük yatırımcısı olarak bu bitkiyi çıkarları doğrultusunda engellemesidir.
Gazeteci ve politikacı kişiliği, ülkedeki neredeyse tüm yayın organlarının, dergi ve gazetelerin en önemlisi de büyük bir kısım ormanlarının sahibi olması, çıkarları gereği kenevirin saklanması adına yeterliydi. Bu paralelde eğer kenevirden kağıt üretilirse kurduğu çark duracak, milyonlarca $ zarara uğrayacaktı.
O nedenle bu şahsiyet kenevirin dünyaya yayılmasını önleyen ilk nüfuzlu çıkar abidelerinden (!) biri olarak tarihe geçti.
İkincisi ise herkesin bildiği David Rockefeller ve onun ülkenin en zengin Petrolcüsü olarak dünyaya da hükmetmek istemesi bio enerji olarak bilinen kenevire yaklaşımını soğuttu.
Üstelik Rockefeller Mellon Dupont şirketinin büyük hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için yeni bir patente sahipti. Tabi ki bir anda dünyayı saracak kenevir endüstrisi onun ve onun pazarını tehdit edecek, akar payını düşürecekti. Öyleyse, bu durumda yapılması gereken kenevirin saklanması ve üretiminin yasaklanması olmalıydı.
Düzen, kurgu ve bağımlılık politikaları öncelikle bizim ve bizim gibi ülkeler üzerinde uygulandı. Oluşturulan algı ise tabi ki kendi çıkarları paralelinde ilerledi. Tertiplenen toplantılar sonrasında çıkarılan kararlar da kenevirin bir düşman olduğuna hükmedilerek dünya çapında itibarsızlaştırılması işlerine geldi.
Marijuana sözcüğüyle birlikte kenevir insanların beynine uyuşturucu bir madde olarak kazınarak netice itibariyle beyinler de bitirildi.
Yerine, kendi ürettikleri kimyasallar piyasalara sürüldü. 1960’larda ucuz fakat zararlı plastiğin ülkemize girişiyle onların cepleri dolarken, yeryüzü bu madde ile kirlendi. Peşinden gelen çeşitli hastalıklar (özellikle kanser) ve virüsler insanoğlunun yakasını bırakmadı.
Birleşik Devletler Başkanı Richard Nixon, Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel ile yaptığı bir dizi görüşmesinde, Türkiye’nin bu bitkiye olan bakışının mutlak değişmesi gerektiğini yinelemiş ve sözde uyuşturucu etkisinden dolayı bunu onaylamadıklarını bildirmişti. Oysaki perde arkası elbette farklıydı.
Çünkü ülkemiz üzerine........
© Önce Vatan
visit website