YENİDEN MERHABA
Sabahları erken kalkışlar, okul servisleri, ders programları ve ödevlerle geçen yoğun günler yeniden hayatımıza giriyor. Çocukların heyecanı, okul bahçesindeki yeni arkadaşlıklar ve öğrenme süreciyle bir araya geliyor. Onlar büyüyor, gelişiyor; her yeni okul yılı, hem onlar için hem de bizim için yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Elbette bu süreç, sadece çocuklar için değil, ebeveynler için de büyük bir değişim. Yazın rahat temposu yerini planlı, programlı bir düzene bırakırken, ebeveynler olarak bizler de onların yanında, bu maceranın bir parçası oluyoruz.
Yeni okul yılı, aynı zamanda çocuklarımızın gelişimini yakından izlemek ve onlara rehberlik etmek için büyük bir fırsat. Okul dönemi boyunca onların karşılaştığı zorlukları aşmalarında, başarılarını kutlamalarında ve büyüme süreçlerinde yanlarında olmak, bize de çok şey öğretiyor.
Bu dönemde belki de en önemli olan, sadece akademik başarıya odaklanmak değil, onların duygusal dünyalarına da dokunabilmek. Yeni deneyimler, arkadaşlıklar, başarılar kadar hayal kırıklıkları da okul hayatının bir parçası. İşte tam da bu noktada, onlara destek olmak, güven vermek ve güçlü bir şekilde hayatla baş etmeyi öğrenmelerini sağlamak, biz ebeveynlerin en büyük görevi haline geliyor.
Herkesin çocuklarına ve kendilerine başarılı, keyifli ve bol öğrenmeli bir okul yılı dilerim!
BELLEĞİN İZDÜŞÜMÜ
Çağımızın görsel kültüründeki hızlı değişim, insan doğasını değiştirdiği gibi sanatın doğasını da dönüştürmektedir. Belleğin neleri imlediği, kişinin kendi sanatsal yolculuğunun ötesinde gündelik akışını da belirlemektedir. Belleğin/belleklerimizin geçmişe yolculuklarını anı olarak tasarlasak da; aslında onlar bireysel yolculuğumuzda yanımızda yürüyen ikinci kişiliklerdir.
Bu bağlamda günümüzün kültürel aktarım araçlarından akan görsel imgelerin yanında kalıcı olanın resim olduğuna hep inanmışımdır. Belleğin mitolojik izdüşümü olan sanatın kapsayıcı yönünü toplumsal bir katman olarak algılıyorum.
Sanatçı ‘Görünenler dünyasında’ hepimiz aslında gölgelerimizi kovalıyoruz. Benim tüm sanat anlayışımı bu temel üstünden okumak doğru olacaktır.
Bu sergimde ise özellikle bir anlamda hepimizin belleğinde silinmeye yüz tutan anıları kendi geçmişimle birleştirip tuvale aktarmaya çalıştım. Bu anlamda hep çıkmak istediğim bir yolculuğun fotoğrafik hafızasıdır bu resimler’ diyor.
Resim yapmaya çocukluk döneminde başlayan Derya Yıldız, 1972 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği bölümünden derece ile mezun oldu. Sanat çalışmalarının yanı sıra görsel sanatlar eğitmenliği yapan sanatçı on yedi kişisel sergi açmış, sanat fuarları ve uluslararası sanat çalıştayları ile yurtiçi ve yurtdışında birçok karma sergiye katıldı. Eserlerinde ağırlıklı olarak çeşitli enstrümanlarla betimlediği çağdaş kadını konu alır. Kadının kendi varlık temelleri üzerine inşa ettiği çağdaş yaşamı uyumla harmanlama kabiliyetini vurgular. Bu sanat anlayışına uygun olarak, lekelerin yanında sağlam bir fırça deseni, sanatçının imgelemindeki kadınsal armoni arayışını tuvalde biçimlendirir. Yurtiçi ve yurtdışı özel koleksiyonlarda çok sayıda eseri bulunan Derya Yıldız, çalışmalarını Ankara’daki atölyesinde sürdürüyor. 2019 Yılından itibaren tüm sergilerini Türkiye’nin önemli galerinden olan Galeri Soyut’ta açmaktadır.
Derya Yıldız’ın BELLEĞİN İZDÜŞÜMÜ adlı kişisel resim sergisi 27 Eylül 2024 Cuma günü Saat:18:00 Galeri Soyut – Çankaya A Salonunda açılıyor. Sergi 17 Ekim Tarihine kadar, Pazar hariç her gün 11:00-19:00 saatler arası izlenebilir. Her zaman SANATA EVET diyoruz.
DÖVME
Yıl 2004 ... Hadi Çaman tiyatrosunda provalardayız. Bir aile dramı. Susan bir anne. Kızlarını istismar eden bir baba. Anneyi sevgili Nur Yoldaş oynuyor. Babayı babacığım, hocam Ferdi Merter. Kızlar Arzu Yanardağ ve Berna Öztürk. Anne konuşmayan bir kadın. Hep susuyor. Babanın yaptıklarını biliyor ama susuyor. Agzında bir bağ. Onu hiç bir zaman çıkarmıyor. Premier yaptık. Çok yakın tanıdığım bazı beyler oyunun ortasında çıktı, "dayanamadım" diyerek. Sonra bazı bölgelerden bir kaç avukat Türkiye'de olmayan bir olayı sahneliyorum diye konuştu. Bir gazete(şimdi kapanıp gitmiş) "işte hiç bir şeyden utanmayan kadın" başlığı attı. "Birileri bu........
© Önce Vatan
visit website