FETÖ'nün müzik ayağı: Cem Karaca Fetullah Gülen için ne dedi... Barış Manço neden ağladı
20 Ekim tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen Amerika’da öldü. Binlerce masum insana yaşatmış olduğu acılar hala dün gibi hafızalarımızda. Cezasını çekmeden bu dünyadan gitmiş olması FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için belki de ödül oldu. İsterdim ki mahkeme önünde yargılansın ve çektirdiği acıların cezasını bu dünyada, hapiste çeksin. Bu nedenle ölüm belki de onun için kurtuluş oldu.
FETÖ’NÜN MÜZİK AYAĞI VAR MIYDI
Yıllardan bu yana Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün siyasi ayağı, medya ayağı, asker ayağı, hukuk ayağı, devlet dairelerindeki ayağı araştırılıyor ve yakalananlar cezalarını birbir çekiyorlar. Peki, bu örgütün geçmiş yıllarda müzik ayağı da var mıydı?
Fetullah Gülen ve örgütü henüz tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak lanse edilmeden önce müzik camiasında Gülen’e yakın isimler vardı. Bu ayrıntı önemli çünkü 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen başarısız darbe girişiminden sonra FETÖ ile yol yürüyenler ile öncesinde Gülen’e yakın olanlar arasında hukuki olarak fark var. Şimdi anlatacaklarım 15 Temmuz 2016 tarihinden çok önce olan olayları kapsamaktadır. Bu ayrıntıyı niye anlatıyorum çünkü yazının içerisinde adı geçen isimler veya varisleri bana “bizi FETÖ’cü olmakla suçluyorsun” diyebilirler. Ben kimseyi FETÖ’cü olmakla suçlamadığımı peşinen ifade etmek için bu açıklamayı yaptım. Ben sadece geçmiş yıllarda Fetullah Gülen ile iş ilişkisi olan veya ona sempati duymuş olan sanatçıları yazıyorum. Gerisi beni ilgilendirmiyor. Kimseyi de FETÖ’cü olmakla suçlamıyorum. Sadece tarihsel olayları yazıyorum.
BARIŞ MANÇO TAYLAND'DA NELER GÖRDÜ
Barış Manço bakın 1997 yılında, Tayland’da gördüğü manzarayı nasıl anlatıyor;
“Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde 2000 civarı okul var. Türkçe eğitim yapıyor. Bunu yapan bir kuruluş var Türkiye’de. Koskoca bir vakıf var. Bu vakıf ama tu kaka edilen bir vakıf olduğu için ben savunmaktan da acizim. Fakat bir örnek vereyim size; 1,5 ay önce biz Tayland’da tatsız bir olay geçirdik. Tayland Polisi tarafından tutuklandık, hapse atıldık, bize geçmiş olsun diye 4 tane delikanlı geldi, Allah’ın Tayland’ında, Chiang Mai diye bir şehirde yani diyelim ki oranın Artvin’i… Bunlar oradaki 4 tane öğretmendi. 4 tane çocuk, delikanlı… Biz, abi burada Fatih Koleji’ndeyiz dediler. Benim itikadım sarsıldı. Bir dakika kardeşim dedim, burası Tayland, Tayland’da Chiang Mai şehri, oranın Artvin’i yani, sınır şehri. Ne yapıyorsunuz burada dedim. Bizim burada Fatih Koleji’miz var dedi, 20 tane öğrencimiz var dedi, Türkçe eğitim yapıyoruz dedi. Bu bir örnek sadece. Bunu 2000 ile çarpın, ben bunları görüyorum, Kuala Lumpur’dan Manila’ya kadar… Ha, Kopenhag’da da var, Londra’da da var. Bu, bir Türk eğitim seferberliğinin bir şekilde yansımasıdır. Size bir müjde daha vereyim; 2 hafta sonra benim Dönence programımı lütfen seyredin. Gürcistan’da bir okulda, Gürcistanlı öğrencilerin İstiklal Marşı okuduğunu yayınlayacağım.”
"BARIŞ MANÇO YANIMDA HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI"
O günü İhsan Kalkavan ise şöyle anlatıyor;
“Akşam vakti giderken Barış’ı otelin lobisinde gördüm. Barış, zaten eski dostumdu, o da bu eğitim kurumlarının, müesseselerinin bir sevdalısıydı, onun da bir sürü anıları var. Bu okullarla ilgili gittiği yerlerde, hatta bir gün hoca efendiye dedi ki; “hocam, çok enteresandır, bazı yerlere herhalde ayağını ilk basan Türk benim diye........© OdaTV
visit website