Ülkemizde 30 yılı aşkın bir süredir caz festivalleri düzenleniyor. Bu festivaller geçmiş yıllarda son derece kaliteli ve adına yakışır festivaller iken son yıllarda festival organizatörlerinin ve menajerlerin bazı tutumlarından ötürü festivaller gerçek anlamlarını yitirdi ve adeta caz festivallerinin içleri boşaltıldı. Caz festivallerini düzenleyen holdingler, bankalar ya da irili ufaklı organizatörler dahil hepsinin kafasında tek bir amaç var; mümkün olduğu kadar fazla bilet satmak. Elbette fazla bilet satabilmenin de bazı yolları var. Sosyal medyanın da içinde olduğu iyi bir reklam süreci yönetimi ve sosyal medyada takipçi sayısı fazla olan “ünlü” isimlerin o festivalde sahne alması bu yöntemlerden sadece bir tanesi. Dikkat ederseniz henüz caz müziğinden hiç söz etmedim. Çünkü caz festivallerinin birçoğunda caz müziği son sırada yer alıyor. Caz müzisyenleri, pop ve rock müzisyenleri kadar ünlü olmadıkları için bu festivallerde ne yazık ki garnitür olarak yer alıyorlar. Yani bir yemek düşünün, ana yemek var, bir de ana yemeğe eşlik eden garnitür var, tabağın kenarında duruyor. Soran olursa festivalin adı “caz festivali” ama caz festivalinde sahne alanlar rap, pop ve rock ağırlıklı sanatçılar hatta türkü söyleyen isimler bile var. Peki, niye böyle oluyor? Yani niye caz festivallerinde caz müzisyenleri olması gerekirken caz dışındaki isimlere ağırlık verilen festivaller yapılıyor? Az önce belirttiğim gibi öncelikli amaç, fazla bilet satmak ve mümkün olduğu kadar fazla insanı festivale getirmek. Tam da bu noktada şu soru akıllara gelebilir; peki caz festivaline davet edilen ama caz müzisyeni olmayan isimler niye “bizim caz müziği ile ne ilgimiz var” diyerek festival tekliflerini reddetmiyorlar? Günümüz........

© OdaTV