Arjantin'in 'Bir Daha Asla'sı
Bir ülke düşünün…
Bir avuç insan, dosya yığınlarının arasında sabahlara kadar delil okuyor.
Her sayfanın arasında kaybolmuş bir hayat, susturulmuş bir hikâye var.
Kaçırılanlar, işkence görenler, taciz edilenler, bir daha kendisinden haber alınamayanlar…
Resmi rakam: 30 bin.
O 30 bin kişi yıllardır sevdiklerine sarılamıyor, yaşamın en sıradan anlarına bile tanık olamıyor.
Bu hikâyede meydanlar da sessiz değil.
İlk defa 30 Nisan 1977'de 14 kadın, General Jorge Rafael Videla başkanlığındaki askeri diktatörlük görevlilerince kaçırılan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan çocukları için Mayo Meydanı'nda protestolara başlıyor. Plaza De Mayo Anneleri olarak anılan, ama askerlerce “Plaza de Mayo’nun Kaçıkları” olarak adlandırılan bu topluluk umudun ve mücadelenin simgesi olarak aynı meydanda hala bir araya geliyor.
Tüm bu hikaye, 1976 ile 1983 yılları arasında Arjantin’in, art arda gelen askeri cunta yönetimleri altında yaşadığı karanlık dönemin özeti. Bu dönemde muhalif olarak görülen herkes potansiyel bir düşman, susturulması gereken bir tehdit…
Cuntalar, muhalefeti bastırmak için akıl almaz yöntemler kullanıyor. Muhalifler gözaltına alınıyor, gizli merkezlerde ağır işkencelere maruz bırakılıyorlar. Birçoğuna sakinleştirici enjekte edilerek kargo uçaklarına bindiriliyorlar ve canlı canlı okyanusa atılıyorlar.
Resmi rakamlar 9.300 kişiyi teyit ederken, insan hakları savunucuları bu sayının 30.000 civarında olduğunu dile........
© OdaTV
