menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Irk: Bedenin Ötesinde İdeolojik Bir Kurgu

14 0
03.08.2025

“Irk” kavramı, yüzeyde biyolojik bir sınıflandırma gibi görünse de, tarihsel olarak çok daha derin ve karmaşık bir ideolojik işleve sahiptir. O, yalnızca ten rengine, kafatası biçimine ya da genetik izlere indirgenebilecek doğal bir ayrım değil; üretim ilişkilerinin, siyasal tahakküm biçimlerinin ve kültürel hegemonya mekanizmalarının içinde tarihsel olarak inşa edilmiş, işlevsel bir ideolojik aygıttır. Irk, insanın doğasına değil, insanın insana tahakkümüne dair bir anlatıdır.

Modern dünyanın tarihi, aynı zamanda ırkın inşasının ve yaygınlaştırılmasının da tarihidir. Avrupa merkezli sömürgecilik süreciyle birlikte insan toplulukları, yalnızca coğrafi olarak değil, aynı zamanda ontolojik olarak ayrıştırılmıştır. “Beyaz adam”ın özne olarak tanımlandığı bu evrende, “öteki”nin varlığı, aşağılık, yetersiz, yönetilmesi gereken, medeniyetle tanıştırılmaya muhtaç bir nesne olarak kodlanmıştır. Bu kodlama, tesadüfi değil; üretim ilişkilerinin ve sermayenin genişleme zorunluluğunun ideolojik bir sonucudur.

Kapitalizmin erken aşamalarında, özellikle köle emeğine dayanan plantasyon ekonomilerinde, ırksallaştırılmış emek, ekonomik bir zorunluluğun kültürel gerekçesi haline getirilmiştir. Siyah Afrika kölelerinin insan yerine mal olarak görülmesi, yalnızca bireysel ahlaki bir çöküş değil, üretim sürecinin mantığını sürdürebilmek için gereken ideolojik örtünün adıdır. Bu örtü, bedensel farklılıkları doğallaştırarak, sınıfsal sömürünün üzerini örten bir anlatı inşa eder. Irk, sınıfın inkâr edilmesini kolaylaştıran bir yanılsamadır: İnsanların toplumsal........

© Nokta Haber Yorum