Hayat – Ali Rıza Gelirli
Dikkatlice al beni dünyana diyebilmek isterdim.
Beni çeşitli çıkarların faaliyet alanına dönüştürdün.
Bana kur yap, güzel sözler söyle, insan kıl beni demek isterdim.
Sadece acılarımı mazur gördün.
Her türlü sahteliği erit; öl ümü değil, yaşamı sevmeyi öğret.
Kelimesiz acılar kalmasın demek isterdim…
Kötülüğün dinini öğrettin; sandık lekesi gibi kaldı bellekte.
Heyhat! Hayat.
Şimdi anladın mı o kibrit neden tutuşmuyor.
Doğanın verdiği ama birilerinin çaldığı bir şeyden; çalınan şeyin başkasının elinde nasıl bir silaha döndüğünden; çalma fiili gerçekleştikten sonraki enkazdan bahsetmek istiyorum. Doğumla ölüm arasındaki süreçten, yani hayattan; daha özelde de kadınlardan…
Hayat çaresi kıt insanlar için nasıl da ölümcül kesiliyor. Kapıları bazen yavaş bazen sert, birbiri ardından nasıl da kapatıyor, güneş hariç her şeyi denetliyor, kaderimin şu ya da bu olmasına karar veriyor. O, herkes için bilinmez fiyatta bir mücevherdir. Bir yanıyla beşikteki bebek kadar narin, diğer yanıyla alabildiğine hoyrat… İnsanı kahreden onun bu birbirine yüz seksen derece ters nitelik farkı…
Ama başka bir açıdan da hayat her bir halimizi, duygumuzu yansıtan büyülü bir ayna sanki. Tabii hayat, aynı zamanda, kendi gerçekliğimizi görme konusunda bir büyüteç; görüntümüzü büyüten, bazen de küçülten, silikleştiren, önemli ya da önemsiz kılan gizemli bir şey.
İnsanların birbirlerinin görüntüsünü küçültmeye çalışması -çarpık hayat anlayışının gereği olarak- belki büyük kıyametin değil ama küçük kıyametlerin kopmasının nedeni. Buradaki sorun, kendimizi gerek fiziksel gerekse de ruhsal olarak gerçek boyutlarımızın ötesinde algılamamızdır. Oysa ihtiyacımız olan şey, hareketli/canlı bir sinir sistemi, pekişmiş bir ego; uyuşturucu bağımlısı gibi, hiçbir şeye ve hiçbir kimseye bağımlı olmamak… Bize uygun olmayan koşullarına itiraz edebilme iradesine sahip olabilmek değil miydi hayat?
Ama bunlar için daha önceden belirli sayıdaki kâğıt parçaları karşılığında bize barınacak yer, yatak, yiyecek, giyecek vermeli hayat. O kâğıt parçaları o kadar önemli ki, belirli bir miktarın altında ya da üstünde olduğunda insanda huy değişikliğine neden oluyor. Keza o kâğıt parçaları, insanı diğer cinsiyete karşı farklı bir........
© Nokta Haber Yorum
visit website