Bir Garip Öykü – Ali Rıza Gelirli
Dua, itiraf ve küfür arasında gidip gelmekteyim. Bir taraftan da kendi tarihini yazmak isteyen kadın gibiyim. Bazı fikirler var aklımda, bir meyvenin içindeki vitamin gibi kalakalmış orada. Biliyorum ki her insan bir damladan ibaretti önce. Sonra bazıları dünyaya sahip oldu, ben alnımdaki en ucuz ter tanelerine… Yalnız mıydım bu yolda, bilmiyordum. Kaç kişi sığdırabilirdim ki hayalimin boy aynasına.
Sorunu anlamakta gecikmiştim belki ama fark etmiştim sonunda; ekonomideki tekelciliği, siyasetteki merkeziyetçiliği, sosyal dokudaki homojenleştirmeyi; fabrikanın, kışlanın, okulun toplumsal mühendislik imalathaneleri olduğunu. Yeni bir din bulunmuştu; onun mağrifetiyle yapılıyordu tüm bunlar. Aslında o yeni bir din değildi belki, hatta dinlerin en kadimi, en eskisiydi o. Bu “yeni” dinin (yeni dediğime bakmayın, lafın gelişi bu) marifetleri bununla sınırlı kalmadı.........
© Nokta Haber Yorum
visit website