Depreme değil depremden sonraya hazır olmak
Konunun uzmanları sıklıkla, hatta bazen gözyaşları ile başta karar vericileri olmak üzere, Türkiye’de yaşayan herkesi uyarmak için tabiri caiz ise bas bas bağırıyorlar. “Deprem olacak, önceden önleminizi alın”. Ve tek tek sıralıyorlar neler yapılması gerekeni uzmanlık alanlarına göre. Ben de deprem sonrası alınacak önlemleri sıralamak istiyorum. Uzmanlık alanım olduğu için değil, 6 Şubat depremine kadar Antakya’da yaşayan biri olarak.
Yerel seçimler yaklaşırken, vaatler havada uçuşmaya başlamışken, afetler yaşayan şehirleri de görünce, partilerin, afetler konusunda ne gibi çalışmalar yapacaklarını anlatan konuşmaların en önemlisi olduğunu düşünüyorum. İklim değişikliğinden kaynaklı afet risklerinin kuraklık, aşırı yağışlar, hava kirliliği, gıda güvenliği, yetersiz içme suyu, vb. gibi problemlere çözümler bulunmadığı takdirde, kim seçilirse seçilsin karşı karşıya kalacaklarımız; Heyelandan kapanan yollar, seller nedeniyle yok olan hayatlar, hatta deprem nedeniyle yok olan hayaller olacaktır. Hala deprem riski olan şehirler için alınmayan onlarca önlem için korku içinde yaşıyor herkes. Deprem öncesi için karar vericilerin keyfini beklemek durumunda kaldığımız takdirde, bireyler deprem sonrası önlemlerini kendileri almak zorunda kalacaklar.
Öyle içinde su, pil, çocuk maması olan çanta hazırlayarak alınacak önlemlerden söz etmiyorum. Hayata tutunma önlemleri benim dediğim. Allah yaşatmasın ama şimdi yazacaklarım aklınızın bir köşesinde kalsın; kalsın ki depremden sonra yaşayanlar arasında olabilirsiniz ama hayata dahil değilseniz artık nefes alıp vermek bile zor gelir insana, hem de tek başına.
Depremin olduğu bölgede ise yaşam alanınız ve siz depremden sonra hayatta kalmışsanız,
Bu demektir ki kaybınız var. Çekirdek aile kaybınız yok ise şükrederken bulursunuz kendinizi ama utanarak. Çünkü alt komşunuzun evli olan kızı, çocukları ve eşi ile birlikte göçük altında kalarak ölmüş olabilir. İşte o zaman sevinçli bir utanç içinde bulacaksınız kendinizi. “Allahlım iyi ki benimkiler yaşıyor” derken, sorgulamaktan korkacaksınız.
Eviniz başınıza yıkıldı canınızı zor kurtardınız, diyelim. Deprem yaşamamış insanların “aman mal mülk edinilir canınız sağ ya çok şükür”… ya da 2 çocuğunuzu kurtarabildiniz ama bir tanesi içerde kaldı. Son bir hamle ile onu almaya çalışırken kayıp gittiyse elinizden, “Çok şükür diğerleri yaşıyor Allah onlara uzun ömür versin” teselli cümleleri ile gelen telefonlara bakmak istemeyeceksiniz.
Kalan yakınlarınızla birlikte başka şehre göçmek zorunda kalırsanız depremden sonra, önce size acıyacaklar. Sonra da o şehre fazla geldiğinizi oraya ait olmadığınızı hissettiren........
© Muhalif
visit website