Zamanın sarkacında
Bırakıvermek kendini, tutsak kıldığın ya da zamanın içinde “tutsak” bırakıldığın mekân, insan, obje ya da düşüncelerden.
Kuratörlüğünü Yekhan Pınarlıgil’in üstlendiği; Volkan Eray, Çınar Eslek ve Kübra Uzun’nun eserlerinden oluşan “Bırakıverdim Kendimi, Düşermiş Gibi” sergisi 9 Şubat 2024 tarihinde açıldı.
Karma Serginin konsepti gereği; yetmişli yılların sonları, seksenlerin tamamı ve doksanların başlarını içine alan, belli bir yaş grubu için herkesin kendinden bir şey bulacağı bu karma sergi, sıradan sergilerden olmadığını ilk başta belirtelim. Hatta sıra dışı ve bizim toplumumuzun kolay kabul görmeyen olgularından oluşması aslında zamanın sarkacında yaşananları, sanatseverlere adeta sosyolojik bir geçiş olarak sunuyor.
Bir apartmanın içinde mevcut daireyi dünya varsayarsak, bu üç oda içerisinde geçmişte kapalı tutulan ve sadece misafir geldiğinde açılan, mekansal olarak dar ve küçük alanların içerinden açarak, önce evin salon kısmında, o retro etkisi ile birlikte; mermer sehpa, sehpanın üstünde olmazsa olmaz dantel örtüler, Paşabahçe cam işleme küllükler (ateş rengi/ bunu açacağım), mini ekran ve siyah beyaz ekrandan TRT Necefli Maşrapa dâhil; Zeki Müren’den, Ferdi Özbeğen’e, Yonca Evcimik’ten, sıra dışı reklamlara. Benim gibi hafızası iyi olanlar sanki o zamandan hiç çıkmamış gibi yaşayacakları kesin.
Eski evlerde, salondan bir kapı ayrı açılır, genelde misafirler için tutulan alan olurdu ve arada ki kapı kapalı olur, misafir geleceği zaman açılır ya da evde ki aile reisinin çalışma odası olurdu. Bu odalar muhakkak o zamanların lüks........
© Muhalif
visit website