menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Fatma Melek Celal

4 0
02.02.2024

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), yine yeni bir farkındalık çalışmasına imza attı.

Unutulmuş, belki de az bilindiği halde yeniden iyi şekilde kavranılması gereken, Cumhuriyet dönemi aydın ve sanatçı kadınlarından olan ressam Melek Celal’in yaşamı 26 Aralık 2023 tarihinden itibaren SSM’de sergileniyor.

Oldukça kapsamlı serginin tüm detayları; döneme ait yaşanmışlıklar, hatıratlar, dokümanlar son derece detaylı ve her biri ayrı bir ipucu niteliğinde. Her Salı günü, müzenin –ücretsiz-halka açık olduğunu hatırlatarak, ziyarete gittiğimiz gün tesadüf basın davetlisi vardı. Haliyle katılmak istedim. Gayet nazik bir şekilde yardımcı olan ama anladığım kadarı ile yetkili olmayan yetkili, iki güvenlik görevlisinin olduğu giriş kapısının (alt kat herkesin geçtiği lavabolara geçilen bölüm) bir beyefendiyi çağırdı, yardımcı olur düşüncesi ile aracı ajansmış sanırım. Bize –Hoş geldiniz- diyen bey gitti, yetkili olan ama yüzü oldukça asık bir şekilde, henüz davetliler yeni yeni içeri girerken; baktırdı, ismim yok. Bende zaten bilhassa Melek Celal için geldiğimi ifade ettim. Kendisi, bazı yazarların davet edildiğini, yemek ve sonrasında bir rehber eşliğinde gezdirilecek olduğunu, katılamayacağım programı, belirtti. Bende zaten halka açık bölümde, programın zaten olduğunu belirterek, bilgim dâhilinde olduğumu ifade ettiğimde, sayılı yer var ve akreditasyonunuz yok isminiz gözükmüyor, dedi. Kapı aralık ve başlamak üzere olan toplantıya katılımcı az olduğunu zaten gördüm. Tabii ki nereden katıldığım belli ama nezaketen ve içinde bulunduğum kurumun inceliği elbette kapıdan bir gazeteciyi, üstelik kadın bir gazeteciyi, Cumhuriyet aydınlanmasında aktif olacak bir kadını haberleştirecek kişi olarak, bir kişilik yer açamayacak kadar ya da nazikçe ifade edecek kadar değersizleştirilmemeli diye düşünüyorum. Yine de ben yoğunluklarına vermekten yana hakkımı kullanayım.

Netice de bırakın mesleki olarak aydınlama mücadelesi için her alanda ortaya koymuş olduklarım ile ne Sabancı Müzesine ilk kez geliyorum. Ne de farklı düzenlediği organizasyonlara ve bir başkalarına. İşimiz bu çünkü. Derdim daha fazla bilgi alabilir miyim idi, aşağıda sergi alanında, gazetemde yayınlanmak üzere kısacık bir tanıtım video çekmeme de izin verilmedi. Oysa Aralık ayında yayınlanan bir haberde çekim kullanılmış! Olsun, önemi yok! Ben, birçok şeyi Atatürk’ün izinde, halkın kıymeti nazarında ve hep halktan gelerek değerlendirdiğim ve hareket ettiğim için bize öncü olmuş, kişileri halk olarak değerlendirdim. Onlar halk ve toplum adına iz bıraktılar çünkü. Hep niyetleri buydu çünkü.

Biz, muhteşem sergi gezimini bitirirken, davetli listesinde olanlar henüz rehber eşliğinde tura başlıyorlardı. Sonra dışarı çıktık, boğazda hava aldık ve saat 16.00 da başlayacak, söyleşi için bekledik. Oraya rahat girdik, halka açıktı! Ama söyleşi kısmı maalesef yetersizdi. Bilgi veren Prof.Mehmet Samsakçı’nın, öncelikle emeklerine sağlık. Zaten kendiside konuşmasına, SSM’nin, kendisinin de bilmediği ama tanımasına vesile ve bu hakkında konuşmacı olduğu için teşekkür ederek başladı. Evet, emeklerine sağlık ama sanırım Yahya Kemal Beyatlı’yı hepimiz severiz ama dostluk kısmı az, Yahya Kemal Beyatlı kısmı oldukça genişçe ve hiç bilmeyen için maalesef yetersiz kalan bir söyleşiydi. İleride daha iyi anlatılabilmesi ümidini saklı tutarak, anlatılmayan kısımları; rehbersiz gezdiğimiz ve topluma sorumlu, halkına duyarlı bir aydın kimliği ile ifade etmeye çalışayım.

İki hafta geçti ancak bu konu hakkında henüz, o toplantı günü öncesi yayımlanan yazılar dışında bir yazıda okumadım yahut gözümden kaştı.

MELİKE CELAL SOFU (1896-1976)

SSM sergi alanında girişte ifade etmiş olduğum gibi tarihsel dönem gereği........

© Muhalif


Get it on Google Play