Yerlilik Millilik Ulusalcılık Kıskacında Ümmet
“Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık hiçbir mücrime arka çıkmayacağım”
Modernleşme döneminde İslamcı aydınların düştüğü en büyük hata, ulusalcılık – milliyetçilik – Türkçülük savunusu yapmak, bu modern savunuya sahiplenmek oldu. Türk olmak, Türklük savunusu yapmak, imanın şartı gibi algılanırken, ümmet kavramı aşağılara doğru itildi. Dünya ölçeğinde modern ulus devletler kurulurken, ne yazık ki İslam Coğrafyası da, ulusçuluk belasından nasibini aldı. Yüz – yüz elli yılın sonunda gelinen süreçte, tekçilik vurgusu ana damarı oluşturdu.
Tekçilik vurgusu, “Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet” söylemiyle devlet ve toplumda ete kemiğe büründürülmek istenirken, Mısır direnişinin sembolü olan “Rabia” işareti de, tekçilik söylemini toplumsallaştırmak için kullanışlı bir argüman haline getirildi. Allah’ın işaret ettiği yaratılış hakikatine taban tabana zıt olduğu gibi, insan fıtratına da muhalif olan tekçilik söylemi, muhafazakâr iktidarın meşruiyet devşirmeye çalıştığı üretilmiş değerlere yaslandı.
Bu tekçilik söylemi, “ümmet” bilincini köreltirken, yerlilik millilik ulusçuluğu besledi. Üçlü kavramın kıskacında kalan........
© Mir'at Haber
visit website