menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Laik İktidarın Kutsanması

5 1
26.06.2024

II. Meşrutiyet ilan edilip, İttihatçılar iktidara geldiğinde, şikâyet edilen devr-i sabıkın başka bir surete dönüşüp süreceği kimsenin aklına gelmemişti. Meşrutiyet ilan edilmiş, jakoben Hamidizm sona ermiş, hürriyet velveleleri ortalığı kaplamış, Müslim gayrimüslim yeni düzeni sevinç gösterileriyle karşılamıştır. Devlet ve hükümet birden tamamen farklı bir muhtevaya bürünmüş, daha da kutsallaşmış, yüceltilmeye başlanmış, yeni dönem, manevi alandaki yorumlardan da gerekli meşruiyetini sağlamıştır.

Ayasofya Kürsüsünden vaaz veren Manastırlı İsmail Hakkı, toplanan yüzlerce, binlerce insana kurulan yeni düzenin mükemmelliğini anlatırken, artık eski fitne dönemlerine dönülmemesi gerektiğini, hükümete sahip çıkılmasının farz olduğunu haykırıyordu. Kimse geçmişe dönüp bakmamalıydı, kimse geçmişte olanları özlememeli, geçmişe en küçük bir atıf yapmamalıydı.

Dönemin ilmiye sınıfına ait hemen hemen bütün zevat, yeni iktidarı yüceltmekte, kutsamakta, iktidarın yanında yöresinde yer almaktaydı. İttihat ve Terakki’nin uygulamalarına yöneltilen en küçük bir eleştiri, eski döneme özlem, istibdadı çağırmak, karanlık günlere dönmek olarak değerlendiriliyordu. Mehmed Akif verdiği bir vaazda toplanan halka, bu iktidarın İslam aleminin son umudu olduğunu, bu hükümet yıkılırsa yeryüzünde yaşayan bütün Müslümanların büyük sıkıntılar çekeceğini anlatıyor, eleştirilerde bulunulmaması, devlet ve siyasete karışılmaması gerektiğini söylüyordu.

Abdülhamid’in baskısından kurutulan devlet ve millet Avrupa sevdalısı, gavur hayranı İttihatçıların idaresine girdi. İttihatçı iktidarla birlikte başlayan toplumsal yozlaşma, adam kayırma, rüşvet, sahtekârlık, ahlaksızlık, dinden uzaklaşma, haramların kurumsal yollarla yaygınlaşması, Müslüman kitleleri rahatsız etmeye başladı. Bu uygulamaların sonucunda seslerini yükseltmeye başlayanlar, fitneciler, erbab-ı melanet, istibdaddcılar, Hamidiler, din bezirganları vb. sıfatlarla anılmaya, itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.

Oysa durum hiçte öyle değildi. İttihatçıların iktidara gelmesiyle birlikte, Memalik-i Osman-i parçalanmaya, her........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play