28 Şubat: Halkın ve Değerlerin Sindirilişi
Toplumların hayatında dönüm noktaları vardır. Türkiye, uzun yıllar Batılılaşma ile tarihin en yanlış ve çözümsüz problemleri içine girmiş ve bunun neticesinde, topluma karşı belli bir azınlığın keyfi ve baskıcı politikaları ile karşı karşıya kalmıştır.
28 Şubat’ın hedefi:
28 Şubat, aslında Tanzimat Fermanı ile başlayan, Batı tarzında bir devlet ve toplum inşa etme çalışmalarını hedefleyen zincirin bir halkası olmuştur. Batı tarihinde, yüksek ve asıl sınıfların toplum üzerindeki baskı ve otoriteleri, acı ve kabul edilmez zulüm ve haksızlıklarla doludur ve batı’da halklar, haklarını almak için krallara ve bölgesel Derebeyi ve Vassal’lara karşı mücadele içine girerek, haklarını elde etmeye çalışmışlardır.
Buna karşılık, İslam medeniyeti içinde Türk, Arap, İran’lı halklar’a yönelik, Batı yanlısı yönetimler; batı bilgi ve siyasi sistemlerini model alması sebebiyle, Batı düzenini yerleştirmek için, halklarıyla çatışma içine girmekten ve baskı kurmaktan çekinmemişlerdir.
Siyasi sistemlerin hedefi, halka hizmet ve halkın değerlerini yönetimde hakim kılmak iken, Batı’da bu zorla elde edilmiş; İslam medeniyetin bağlı toplumlarda ise, zaten bu rol ve görevler, yaşama değerleri içinde olmasına rağmen, dışa bağımlı beyin ve ruhlar; bu ideal ortamı sürdürmek yerine, bu toplumları batı’ya bağlı ve bağımlı hale getirmek için çaba sarfetmişlerdir.
Müslüman toplumlar, Batılı aydınların batılı düzeni getirmelerine, belli şartlar içinde razı olmuşlar, batı........© Mir'at Haber
visit website