YENİDEN REFAHLI KARDEŞLERİME SAMİMİ ÇAĞRIMDIR
Bunun dışında kalan, meşrebimiz, mektebimiz, mezhebimiz, ırkımız, cinsiyetimiz, partimiz, cemaatimiz, vakfımız, sendikamız ise, alt kimliklerimizdir. Hiçbir zaman alt kimliklerden birine veya birkaçına mensup olmak, bizim üst kimliğimize zarar vermemelidir. Zarar verirse vahdetimiz zarar görür ve ayrışmaya başlarız. Ayrışmak da tefrikadır.
Yüce Allah; “Topluca Allah’ın ipine sarılın, tefrikaya düşmeyin.” (3/Âl-iİmran:103) ve “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük azap vardır.” (3/Âl-i İmran:105) ayetleri, Müslümanların birlik ve dirliğinin bozulmasını ve tefrikaya düşmelerini/ayrışmalarını haram kılmakta ve bu duruma düşenlerin büyük bir azapla karşılaşacaklarını beyan etmektedir.
Bütün Müslümanlar, İslam ümmetini oluştururlar. Her hizmet grubu, ümmetin bir parçasıdır. İşte kendini ümmet bütününün bir parçası gören hizmet grupları/partiler, vakıflar, cemaatler, kardeş gruplara karşı bencil, inhisarcı ve ayrıştırıcı bir tutum sergilememelidir. Çünkü itikat bütünlüğüne TEVHİD, itikat ayrışmasına ise ŞİRK dendiği gibi, toplumsal bütünlüğün adına VAHDET denir. Sosyal ayrışmanın/parçalanmanın adı ise TEFRİKA’dır. Dolayısıyla tefrika da toplumsal şirktir. Tefrika, kin, nefret ve düşmanlık temeline dayanan ayrışmadır. Farklı meşru yolları kullanarak hizmet üretmek ise, hayırda yarışmaktır.
Rasûlullah (sav) toplumsal birliği bozacak davranışlardan uzak durmak için şöyle buyurmuşlardır: “Birbirinizle üstünlük yarışına girmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinze kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin/dargın durmayın. Ey Allah’ın kulları kardeş olun!” (Müslim, Birr,28)
Durum böyle olunca seçime sayılı günler kala, İslam düşmanlığı tarihen sabit olan CHP’nin aradan sıyrılarak başta İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerde belediyeleri elde etmelerine fırsat vermek, geçmişiyle İslam davasının yanında olan bir siyasi gelenekten gelen Yeniden Refah Partisi liderine ve taraftarlarına yakışmaz. Cumhur İttifakında bir araya gelerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’li Kılıçtaroğlu’na geçit vermeyip de belediye seçimlerinde; “Efendim, İstanbul’dan bazı ilçeleri ve Sakarya başta olmak üzere bazı büyük şehir belediye başkanlıklarını istedik. Ama onlar bize belediye meclis üyeliklerini teklif ettiler”. Diyerek mızıkçılık yapıp ezeli İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek de neyin nesi?
Bu konuda Sayın Devlet Bahçeli’nin asil duruşu size hiç örnek olmuyor mu? Önceleri Sayın Erdoğan’ı en ağır bir şekilde eleştirirken, özellikle çözüm sürecinde birbirlerini yerden yere vururken, 15 Temmuz Fetö kalkışmasından sonra Türkiye üzerinde........
© Mir'at Haber
visit website