Rasulullah Döneminde, Yahudilerin Üçüncü Kalleşliği
Rasûlullah’ın (sav) hicretten sonra Medine’deki Arap ve Yahudi kabileleriyle yaptığı Medine Sözleşmesine göre, Yahudilerin can, mal ve din hürriyetleri garanti altına alınmakta, öte yandan Medine’ye herhangi bir saldırı söz konusu olduğunda onların şehrin savunmasına katılmaları, Kureyş ile ve Müslümanların diğer düşmanlarıyla ittifaka girmemeleri öngörülmekteydi.
Medine Sürgününden sonra Hayber’e yerleşen Benî Nadir Yahudileri, Hz. Peygamber’den intikam almak amacıyla Hendek savaşı öncesinde Kureyş ve yandaşlarıyla ittifak yaparken Benî Kureyza’yı da yanına çekmek istedi. Benî Nadir Yahudi’si Huyey bin Ahtab, çıkıp Kureyza reisi Kâab bin Esed‘e geldi. Ona, Rasûlullah ile olan anlaşmalarını bozmasını teklif etti ve durumu şöyle özetledi: “Kureyş’i, liderleri ve komutanları başlarında topyekûn getirip Rume vadisinde dereler kavşağına indirdim. Gatafan’ı da tüm ileri gelenleri ile birlikte, Uhud arasına yerleştirdim. Bana Muhammed ve adamlarının kökünü kazımadan dönmeyeceklerine de ahdedip söz vermiş durumdalar.”
Kâab ona: “Vallahi sen bana çağın en büyük kötülüğünü müjdeliyorsun! Yazıklar olsun sana Huyey! Benim yakamı bırak, ben ahdimde durayım… Çünkü ben Muhammed’den hep iyilik ve dürüstlük gördüm.”
Ama Huyey çok gecikmeden Kâab’ı hıyanete ve ahdini bozmaya razı edivermişti. Ve bu haber de Rasûlullah’a (sav) ulaştı. O da hemen Sa’d bin Muâz’ı durumun araştırılması için gönderdi. Haber doğru ise, kendisinin anlayacağı kapalı bir ifade/parola ile bildireceklerdi. Sa’d oraya varıp haberin doğruluğunu tespit etti ve Rasûlullah’a parola ile Benî Kureyza’nın hıyanetini bildirdi. (Ramazan el-Bûtî, Fıkhu’s Sîre, s.305)
İşte Hendek savaşından sonra Rasûlullah’a Benî Kureyza’nın hıyanetinin, cezalandırılması vahiy yoluyla emredildi. Böylece Peygamber (a.s) onların üzerine yürüyerek 25 gün kuşatma altında tuttu. Onları önce İslam’a davet etti. Müslüman olun, kurtulun, dedi, kabul etmediler. Önce direndiler. Eman da dilemediler, özür de…
Bir deve yükü eşyalarını alıp aileleri ile gitmek istediler, Rasûlullah kabul etmedi. Eşya, mal, mülk ne varsa bırakıp sadece ailelerini alarak gitmeyi teklif ettiler. Rasûlullah bunu da kabul etmedi. Teslim olmalarını istedi. Çünkü........
© Mir'at Haber
visit website