EN ÇOK SEVDİĞİMİZ NE İSE İSMAİL’İMİZ ODUR, KURBAN ETMEYE HAZIR MIYIZ?
Kurban, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak bayram günlerinde kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Yüce Allah’ın lütfettiği mal varlığına karşı bir teşekkürdür. Bu teşekkürü, önümüzdeki Pazar günü, 16 Haziran’da ifa edeceğiz inşallah.
Kurban, paylaşmaktır. Kurban ibadetinin icra edildiği bayram günlerinde paylaşma ahlakımız daha da pekişmekte; fakirler, yetimler ve kimsesizler, hem kesilen kurbanla, hem de ziyaret gibi sosyal etkinliklerle ve diğer ekonomik yardımlarla sevindirilmektedir.
Paylaşma, toplum açısından çok önemlidir. Sosyal adalete hizmet için, zengin olan Müslümanlar kurban keser, fakirler de bol bol et yeme imkânına kavuşur. İnsanların ihtiyacı için her gün yeryüzünde yüz binlerce hayvan kesiliyor. Fakat bunlardan sadece hali vakti yerinde olanlar faydalanabiliyor. Kurban bayramında ise Allah rızası için bir kısım hayvanlar kesiliyor. Bunların etlerinden muhtaç insanlar istifade ediyor. Böylece kurban, ekonomik bir mesele, dinî ve ahlaki bir mahiyet kazanıyor. Şahsi menfaat yerine, kamunun menfaati hâkim oluyor.
Kurbanın, kurban kesilen ev halkı ve çocuklar üzerindeki psikolojik olumlu sonuçları da aşikârdır. Çocuklarımızda, “Uğruna kurban edeceğimiz, gerektiğinde kurban olacağımız bir değere” bağlılık bilinci gelişir. Kesilen kurbanın paylaşılmasına şahit oldukları için onlarda da paylaşma ahlakı gelişmektedir. “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe eremezsiniz.” (3/Âl-i İmran:92) ayetinin mucibince veren elin, alan elden hayırlı olduğunu yaşayarak öğrenmektedirler. Çünkü iman, sevdiğin şeyi kurban etmektir, gerektiğinde de kurban olabilmektir.
Kurban ibadetinin mahiyetini anlamayanlar, kurban kesmeyi “hayvan........© Mir'at Haber
visit website