BOSNA SREBRENİTSA SOYKIRIMI’NI ANMA GÜNÜ
BM Genel Kurulu, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesi talep edilen karar tasarısını 23 Mayıs 2024 tarihinde kabul etmişti.
Bilindiği gibi 11 Temmuz, Bosna’da gerçekleşmiş olan Srebrenitsa katliamının yıl dönümüdür. 29 yıl önce 1995’in Temmuzunun 11’inci günü bu soykırımın başladığı ilk gündür. Bu katliam, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da gerçekleşen en büyük soykırım olarak tarihe geçmiştir. Nazi Almanya’sındaki soykırımdan sonra ikinci sırada gelmektedir.
11-17 Temmuz 1995 tarihlerinde, Avrupa’nın ortasında ve insanlığın gözü önünde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından Srebrenitsa güvenli bölge ilan edilmişti. Akabinde Hollandalı Barış Gücü Askerleri tarafından korunan Srebrenitsa’daki Potaçari kampında çok büyük bir katliam gerçekleşti. Hollandalı askerler, korumaları gerekirken Bosnalı Müslümanları, kalleşlik yaparak Sırp askerlerine teslim etmişlerdir. En son tespit edilen rakamlara göre, üç günde 8.325 Bosnalı Müslüman katledildi. Üç gün boyunca her 31 saniyede bir kişi öldürüldü. Bir kısmı da diri diri toplu mezarlara gömüldüler. O gün, Avrupa’nın ortasında Müslüman ülke istemeyen medenî(!) dünya bu vahşete sessiz kalarak vicdanını kaybetmişti.
Tarihî süreç içerisinde, Müslümanlara ve mazlum milletlere Batı bunu hep yapmıştır. Kendini kalkındırmak, hayat standartlarını geliştirmek, konforuna konfor katabilmek için Afrika’yı ve Ortadoğu’yu hep sömürmüş ve sömürüsüne engel olanları acımasızca katletmiştir. Hâlâ da sömürmesine devam etmekte, engel olanlara zerre kadar acımamaktadır. “Irak’a demokrasi götüreceğim” diyerek iki milyon Iraklıyı katlederek yeraltı zenginliklerine çökmüştür. Şimdilerde de Suriye ve Lübnan üzerinde emellerini gerçekleştirebilmek için aynı Bizans oyunlarını sahnelemekte, teröristlere destek vererek vekâlet savaşı sürdürmektedir.
Bu sömürü gerçeğini de zaman zaman kendileri itiraf etmektedirler. Mesela Fransa’nın eski Cumhurbaşkanlarından olan Jacques Chirac (Jak Şirak), 2008 yılında yapmış olduğu bir konuşmasında “Fransa’yı Fransa yapan Afrika’dır” demişti. Yani bu söz “Avrupa, şu anki gelişmişliğini, sömürdüğü Afrika ülkelerine borçludur. Kurdukları sömürü düzeniyle onların yeraltı ve yerüstü zenginliklerini Batı’ya taşıyarak rahat bir gelecek temin ederken, sömürdükleri ülkeleri de açlık ve sefalete terk etti”........
© Mir'at Haber
visit website