Tuzakların Ortaya Çıkışı: Hz. Yûsuf’un Sabır ve Erdemi
Bu yazıda kıssası Kur’an’da en ayrıntılı anlatılan peygamberlerden Hz. Yûsuf’un, Yûsuf 12/50.-51. ayetler bağlamında hapishaneden çıkmasının gündeme geldiği vakit nasıl bir tutum takındığı ve talep ettiği soruşturma sürecinin nasıl yürütüldüğü ortaya konulacaktır. Kıssanın bu bölümünden hareketle güncel mesajları sergileme amacıyla söz konusu iki ayet, klasik ve modern dönem tefsirler ışığında yorumlanacaktır. Elde edilen bulgulara göre Hz. Yûsuf, haksız yere yattığı hapisten çıkma konusunda aceleci davranmayıp sabretmiş yani aftan yararlanmış bir suçlu gibi değil, suçsuz bir kimse olarak serbest kalmayı istemiştir. Ondaki erdem, onu saptırmak isteyenler tarafından bile kabul edilmiştir.
Sabır ve Onur: Hz. Yûsuf’un Suçsuzluğunu Kanıtlama Çabası
Rüyasında yedi semiz ineğin yedi zayıf inek tarafından yenildiğini ve bir de yedi yeşil başak ve bir o kadar da kuru başak gördüğünü söyleyen Melik (Yûsuf 12/43), bu rüyasının yorumu kendisine aktarıldığında çok memnun kalır ve rüyanın anlamını söyleyen Hz. Yûsuf’un kendisine getirilmesini emreder: “Hükümdar, ‘Yûsuf’u buraya getirin.’ dedi. Hükümdarın elçisi Yûsuf’a gelince Yûsuf ona, ‘Efendine git, ellerini bıçakla kesen o kadınlar ne istiyordu?’ diye sor. Şüphesiz ki rabbim, o kadınların tuzağını çok iyi bilendir.’ dedi.” (Yûsuf 12/50). Hz. Yûsuf, suçsuz olduğunu kanıtlamak isterken, nezaketi elden bırakıp kendisini zor durumda bırakan kadını yani Aziz’in eşini doğrudan gündeme getirmez. Yine o, “ellerini bıçakla kesen o kadınlar” der fakat o kadınları da “ahlaksız kimseler” olarak nitelemez. Muhtemelen amacı, onlara açık suç atfında bulunması........
© Mir'at Haber
visit website