TIRTILDAN KELEBEĞE
Haykırdı Filistinli küçük bir kız çocuğu tüm dünyaya:
‘’- Biz mülteci kampları çocuklarıyız
– Bizi bombayla patlatsanız da her çadırdan yine biz çıkarız
– “Fakat o topluluk hezimete uğratılacak ve dönüp kaçacaklardır”.
Filistinli küçük kızın Gazze soykırımına karşı sarf ettiği bu güçlü cümleler ve hayalini kurmuş olduğu o muhteşem zaferin inancı karşısında gözlerim dolarak, saygı ile eğildim. Gösterdiği metanet, düşmanlarına zafere dair tüm motivasyonlarını kaybettirecek kadar cümlelerindeki inanç ve inancındaki ciddiyet bana “Tırtılın Kelebek Olma Hikâyesi” ndeki o muhteşem yaradılış gerçeğini canlandırdı. Buyurun:
“Her tırtıldan kelebek olmuyor. Bir tırtılın kelebeğe dönüşmesi için gereken şey çok ilginç. O da;
HAYAL GÜCÜ..!
Evet, yalnızca hayal gücünü devreye sokabilen tırtıllar kelebeğe dönüşebiliyor ve öyle yaşıyorlar.
Tırtıl yaşamının sonuna geldiğini düşündüğünde, etrafındaki her şeyi yemeğe başlar. Hareket edemeyecek hale gelince bir dalda baş aşağı gelecek şekilde gövdesini bırakır. Bu sırada, içinde son anlarını yaşamak için etrafında bir koza oluşturmaya başlar.
Fakat o an, hayal kurma eşiği yüksek olan tırtıllarda mucizevi bir şey olur. Biyologların “hayalci hücre”, yani imaginary cell dediği bazı hücreler, ölüme direnerek dönüşüm geçirmeye başlarlar. Bu hücreler, tırtılın hücrelerinden tamamen farklıdır, farklı frekansta titreşirler, farklı bilgi taşırlar.
Tırtılın bağışıklık sistemi, bu hücreleri düşman hücreleri olarak algılar ve ortadan kaldırmaya çalışır. Fakat direnen her şeyin güçlendiği gibi, bu hayalci hücrelerde bağışıklık sisteminin bu ataklarına karşı var güçleriyle direnerek güçlenirler.
Bu sırada hayalci hücrelerin sayısı artar ve birbirleriyle etkileşime geçerler. Bir zamanlar ayrı ayrı hayal kuran bu hücreler bir araya gelirler. Bağışıklık sistemi artık bu hücrelerle baş edemeyeceğini anlayınca pes eder. Hayalci hücreler, hayallerine olan inançları ve pes etmeden dönüşmeye devam etmeleri sebebiyle, tırtılı kelebeğe dönüştürecek 15 günlük sürece başlarlar. Bu sürecin sonunda, ölmek üzere olan tırtıl, muhteşem bir kelebeğe dönüşmüş olarak kozadan çıkar.
Tırtılın “yolun sonu” dediğine, Allah “Kelebek” Der…
Bu muhteşem yaradılışın biyolojik faktörlerine baktığımda; Filistin’de bu muhteşem yavrular, kadınlar, yiğitler, delikanlılar ve hanım kızlar görülen o ki her biri bir tırtıl ve her biri muhteşem kelebekler olarak dünyaya insanlığın en özge baharını taşıyacaklar. Ölüme direnerek dönüşüm geçirmeye başlayan tırtıllar misali mutlaka görkemli kelebekler gibi dünyaya baharı taşıyacaklar. Bu dönüşüm hücreleri, tırtılın hücrelerinden tamamen farklıdır. Çünkü farklı frekansta titreşirler, farklı bilgi taşırlar. Bu bilgi yalnızca hayal gücünü devreye koyabilen ve ‘’Hasbünallahi ve ni’mel vekil’’ diyebilen kullara ulaşan dirilik........
© Mir'at Haber
visit website