İsmailoğulları veya İshakoğulları
Bir kavme, büyük bir aile ve ulusa mensubiyetin insana ne faydası var? Hatta eğer meşru dairenin dışına çıkılmışsa peygamber oğlu veya kızı olmanın faydası var mı?
Bu konuyu hem Tevrat’ta hem Kur’an’da zikri geçen iki peygamber olan Hz. İsmail ve Hz. İshak üzerinden görelim. İkisi de öğle vaktinin peygamberi İbrahim aleyhisselamın oğludurlar.
“Biz ona (İbrahim’e), salihlerden bir peygamber olarak İshak’ı da müjdeledik. Ona ve İshak’a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.” (37/Saffat, 112-113.)
İbrahim aleyhisselam hayli yaşlı olduğu bir zamanda çocuk sahibi olmuştu, ilk doğan çocuğu İsmail’di. Neredeyse hayatının her döneminde önüne çıkan sınavları başarması dolayısıyla yüce Allah İbrahim’e bir erkek çocuk daha verdi, İshak’ı. Neredeyse biricik oğlu İsmail’i kaybedecekken, bıçak sırtı bir sınavdan geçip Allah’ın emrine boyun eğmişken, öyle ki çocuğunu kesmek üzere yüzünü yere doğru yatırmışken, Allah ona çocuğunu bağışladı, “fidye” olarak bir hayvanı gönderdi. Ve keremi, bağışı bol olan Allah arkasından ona bir çocuk daha müjdesini verdi.
İshak İsmail’den, 14 sene sonra doğmuştu. Dolayısıyla bazı bilginler aksine kail olmuşsa da, kurban edilmek istenen çocuğun İshak olması mümkün değildir. Tevrat’a göre Hz. İsmail doğduğunda İbrahim 86 yaşında idi. 99 yaşına geldiğinde “Rab ziyadesiyle çoğaltacağı, birçok milletlerin babası olacağı müjdesini vererek onunla ahit yapar. Ahit yapıldığında İsmail 13 yaşındaydı “(Tekvin, 17/1-26). Daha açık bilgi Tevrat’ın şu kaydıdır: Hz. İbrahim 100, eşi Sara 90, İsmail 14 yaşında iken İshak, İbrahim’in ikinci oğlu olarak dünyaya gelir........
© Mir'at Haber
visit website