İnsanlığın Geleceğini Katletmek
Yeryüzünde ilk kez bu kadar taammüden çocuk katlederek insanlığın geleceğine dair bir tasavvur geliştirilmektedir. Her ne kadar Firavun benzer bir durumu İsrail oğullarına yönelik uygulamaya yönelmişse de bu durum sınırlı bir zeminde gerçekleşmekteydi. Ve bir ırka yönelik bir olguyu işaret etmekteydi. Bugün ise bütün insanlık aynı durumla karşı karşıya kalmaktadır.
Aksa Tufanı vesilesi ile İsrail terör örgütü Filistinli çocukları bilerek öldürmeye başladığı yerden devam edince bu sefer kendilerine yapılmış tarihsel bir soykırımı çağdaş bir dönemde yeniden başka bir ırkı yok etmeye yönelik olarak planlamaktadır. Bu meşruiyeti de kendi kutsal kitaplarından hareketle sağladıklarını düşünmektedirler.
Gazze örneği son örnek değil tabi, ilk örnek de değil! Modern dünya, nüfus planlaması adı altında buna yönelik ciddi bir planlama yapmaktadır… Örneğin, kadının korunması, doğum kontrol hapları, hamileliği engelleyen operasyonlar vesaire çocuk doğumunu kontrol altına alma ve onu yeterli seviyede tutmanın arayışları gibi…
Uzun zamandır, dünya nüfusunun giderek çoğaldığını ve dünyadaki gıdanın yetersiz kalacağına dair görüşler duymaktayız. Buna yönelik bir nüfus azalmasına gidilmesi konusunda ciddi görüşler ortaya konmakta. Ve bunu yapanlar da dünya nüfusunu sömüren sermaye sahipleridir. Böylece kafalarına göre bir yeni nüfus planlaması yaparak kendi iktidar alanlarını geliştirerek mutlaklaştırma arzusunu taşımaktadırlar. Sağlık sektörünün kapitalist bir unsura dönüşmesi, bu seviyede sürekli insanları diledikleri şekilde yönlendirme yapmaya meyilli hale getirme çabaları, bilimin kutsallığını ileri sürerek diğer kutsallıkları yok sayarak yeni adımların kalıcı hale dönüştürülmesini sağlamaya yönelik ciddi paralar harcanmaktadır.
Nüfus azaltılması projesinin birden fazla seçeneği devreye sokarak yapılmasına yönelik geniş bir mutabakat söz konusu olduğu izlenimi verilmektedir.
Örneğin, ötenazi gibi temel insan haklarına aykırı bir şeyi insan hakları içine dahil ederek insanın kendisini öldürmesine meşru bir zemin oluşturulmaktadır. Hukuki bir zemine sahip ötenazinin şimdilik az olarak uygulanmasının yarın daha fazla uygulama imkânı bulamayacağı anlamına gelmeyecektir. Kadının doğum hakkının kendisine ait kılınması, istemediği sürece kadını zorla doğuma zorlanmayacağı gibi temel tutumlar yanında, gayri meşru ilişkileri çoğaltarak ve bunu koruma duvarı adı altında gerçekleştirerek nüfusu daraltmaya bir başka açıdan........
© Mir'at Haber
visit website