Siyonist İsrail’le ticareti savunma gafleti
Arap âleminde Yahudilere sempati duyan, bu sempatiyi akrabalık bağıyla güçlendirmeye çalışan; İbrahim Aleyhisselam’ın Araplarla Yahudilerin ortak atası olduğunu, İbrahim (a.s)’ın oğullarından İsmail’in soyundan Arapların, İshak’ın soyundan Yahudilerin çoğaldığını büyük bir iştiyakla anlatan kişilere tesadüf eder, Türkiye’de bu tür kişilerin türememesinden memnun olurduk. Maalesef son günlerde ülkemizde de Siyonist İsrail’le ticareti savunan, Yahudileri dert edinen kişilere tesadüf ediyoruz.
Türkiye ve Siyonist İsrail arasındaki ticaret konusunda önce Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet)’nün konuşması duyuldu. Ünlü, “Yahudi’yle uğraşılmaz, Yahudi bunun faturasını bize döner, çok pahalıya ödettirir” demekteydi. Konuşmanın devamı şöyle: “Toplum olarak da haddimizi bilelim, çok da Yahudilerle arayı açmaya gelmez. Bir Merkez Bankası'nı batırır, zaten ekonomimiz bozuk. Ondan sonra ne yiyeceksin ne içeceksin, millet marketlere saldırır, iç savaş çıkar diye düşünerek ki kesin hüküm budur yani bundan korkulduğu için, ümmette şuur olmadığı ve halkın çoğu buna katlanmayı göze alamayacağı için, bize ne ‘Gazze için bizi batırdınız’, ‘Mescid-i Aksa için bizi helak ettiniz’ diyecek dünya kadar dinsiz donsuz var. İşte onun için bunlar göze alınamıyor.”
Sonra İsmail Hünerlice savundu Türkiye’nin Siyonist İsrail’le ticaretini. Hünerlice, Türkiye’nin Siyonist İsrail’le yaptığı ticareti meşrulaştırma bağlamında şunları söylemekteydi: “Bazılarımız diyor ki, ‘Vay efendim ülkemiz oraya niye malzeme gönderiyor?’ Yahu tamam da burada savaş durumunda bile, İslam hukukumuz diyor ki, ‘Vatandaşın suçu yok.’ Savaş yapıyorsan 50 bin kişiyle orada 5 milyon insan var… 5 milyon insan açlıktan mı ölsün? İslam böyle bir şey yapmaz, insanları açlıktan öldürmez. Onun için ülkemizin oraya (İsrail’e) ürün göndermesine karşı değilim. Yahudi’ye silah gönderse, orada tamam… Oturulur, tartışılır”.
Şimdi de Türkiye Caferileri lideri olarak tanınan Selahattin Özgündüz çıktı sahneye. Özgündüz, Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’ndeki Cuma hutbesinde, Türkiye’nin İsrail’le yaptığı ticarete devam etmesi gerektiğini savunarak şunları söylemektedir: “Radikallerin söylediklerini mantıklı görmeyin. Ticareti kesmiyorum ‘ulan’. Niye belki ben onu sömürüyorum. Kesersem, onun........
© Milli Gazete
visit website