menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Güzel arıyoruz… Ama bulamıyoruz!

14 0
19.02.2024

İlkokul sırasında oturan çocuklarımızdan tutun da ülkeyi yöneten siyasi iradenin sahiplerine kadar hemen herkesin bildiği Nasrettin Hoca’nın bir meseli var.

Dedik ya herkes bilir diye bu sebeple baştan sona anlatmayalım.

Hoca Nasrettin, suya gönderdiği çocuğa testiyi verdikten sonra attığı tokattan bahsediyoruz.

Henüz testiyi kırmadan, “Sakın testiyi kırmayasın haaa!” diye vurduğu tokat konumuz.

Nasrettin Hoca’dan anlatılanlara genelde güleriz ama bu mesel, daha çok düşünmek içindir.

Çok basit gibi gözüken ama sonuçları itibarıyla büyük felaketleri engellemek için irade ve akıl koymamız gerektiği anlatılır. Hem de yüzyıllardır.

Peki, realite öyle mi?

Maalesef değil tabi ki.

Biz genelde, olay yerine tez zamanda ulaşmakla övünürüz.

Deprem olur toprak altında kalanların kurtarılma çalışması gündem yapılır.

Bir de ne kadar fazla insanımızın toprağa karıştığı.

Güzel arama yaparız… Ama bulamayız aradığımızı.

Maden faciası olur, 9 insanımız milyonlarca metreküp toprağın altında kalır, biz yine güzel ararız ama aradığımızı bulamayız.

Aslında, facia öncesi emareler fazlasıyla gözümüze gözümüze sokulmuştur ama biz aramakta mahiriz. Görmeyiz!

Evet, afetler doğal ama bizim yaptıklarımız doğal değil.

Birçok afeti engellemek mümkün değil ama Allah’ın bahşettiği akıl ve irade sayesinde zararlarını en aza indirmek mümkün.

Ama biz arama yapmakta mahiriz.

Sel olur, deprem olur, toprak kayması olur, yangın olur…

Genelde de bizim ülkemizde olur bunlar.

Biz ise bu felaketlerin boyutlarını anlatırız,........

© Milli Gazete


Get it on Google Play