menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasetin bedenleri gönderin gidenleri

8 0
16.03.2024

“Bu sana son mektubum” diye başlayan ve Yeşilçam’da çok senaryolaştırılmış bir şarkı vardı.

Derler ki, biten ilişkiyi kurtarmak için kullanılan ve son koz olarak yazılan mektupların giriş cümlesidir bu.

İlişki kurtarılamıyorsa, taraflardan kurtulan ya da kurtarılan var mı? Şarkımız bu sorunun cevabını net verir aslında: “İkimiz de anladık, senden bana hayır yok!”

Bir fıkra vardı. Yeni mezun doktorun ilk nöbetinde bir doğum vakası gelir servise. Hocasından, yani yetiştiren uzmanların birinden yardım ister doktorumuz. “Ben gelene kadar sen şunları yap” diye tavsiyede bulunan hoca yetiştiğinde doktora sorar: “Durum nedir?” Doktor, “Bebeği kaybettik” der. “Ya annesi?”, “Maalesef anneyi de kaybettik” şeklidedir doktorun cevabı. Hoca şaşkın, “Kurtulan olmadı mı?” Doktorumuzun cevabı gayet rahattır artık: “Baba kurtuldu efendim!”

Son mektup, kurtarılamayan ilişki derken, herkesin dikkatine düşen kelime üç harflidir: “Son”

Sonra olacakların başlangıcıdır bu “Son” ilanı. Nasreddin Hoca’mızın eşeğinden düşme fıkrası vardır, bilinir. Herkesin güldüğü anlatılır önce. Gülenlerin, mutluluk kaynaklı istihza yükleri günümüze kadar hissedile gelmiştir. Durumu anlayan Nasreddin Hoca öyle bir cevap verir ki, kursaklarında koymak ister o sevinçleri: “Ben zaten inecektim!”

Söylememiş olsa da ineceğinin programında olduğunu böyle anlatan Nasreddin Hoca’mızın, “Son” halini bir başkasından öğrendiğimiz bir fıkrası daha var.

Bindiği dalı kesen Hoca’ya, “Düşeceksin” ikazını yapan bir adam vardı hani. İşte o adamın yakasını tutan Hoca’mız, “Düşeceğimi bildin, öleceğimi de söyle!” der.

Düşmüş Hoca’dan artık kurtulma zamanı tam şimdi diye aklından geçiren o adamın cevabı, doğru cevaplardan sayılır: “Aslında sen öldün. Buraya yat: Seni bulup kaldırırlar.”

Toprağın kara bağrına keyfini tamamlamış insanların rahatlığıyla uzanıp yatan Hoca, gelen giden olmayınca, evinin yolunu tutar, avlu kapısından seslenir hanımına: “Hanım! Ben öldüm, komşulara........

© Milli Gazete


Get it on Google Play