Türkiye, Irak ve Kalkınma Yolu Projesi
Geçtiğimiz yılın Eylül ayında Hindistan'ın Delhi kentinde "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" sloganıyla G-20 (En büyük ekonomiye sahip 19 ülke ve Avrupa Birliği Komisyonu) zirvesi toplandı. Bu zirveden önemli bir kararın çıkmayacağı, rutin bir toplantı olacağına dair genel bir kabul vardı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Çin ile öteden beri devam eden rekabeti zaten bilinen bir gerçekti. Tayvan üzerinde devam eden bilek güreşinin karşılıklı açıklamaları ise herkes tarafından titizlikle takip ediliyordu.
Bu iki günlük zirvenin sonunda, böylesine psikolojik atmosferde kimsenin beklemediği bir şekilde Hindistan'ın Mumbai kentinden başlayan, oradan Birleşik Arap Emirlikleri-Dubai, Suudi Arabistan, Ürdün, İsrail'e ve sonrasında Avrupa’ya uzanan, Türkiye’nin baypas edildiği bir ticaret yolu projesi ortaya çıktı.
Çin'in "Bir Kuşak, Bir Yol" projesine alternatif olarak sunulan bu proje içinde birçok sorun barındırıyordu. Sanki önü-sonu düşünülmüş bir ticaret yolu değil de doğrudan Çin’in projesine alternatif olsun diye tasarlanmış bir yol izlenimi veriyordu.
Öncelikle yol güzergâhında Hayfa Limanı vardı ve bu güzergâh Gazze'yi de içeriyordu. Türkiye G-20 üyesi olmasına rağmen, hem de kendisinin bulunduğu bir zirvede bu projenin tamamen dışında bırakılıyordu ve yol çok dolambaçlıydı. ABD'nin açık desteği ile sunulan bu proje “7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu” ile beraber çöktü. Filistin topraklarında devam eden işgali daha kalıcı hale getirmek için kurgulandığı çok açık olan bu proje, yakın tarihte Çin’in yerini alacağı iddia edilen Hindistan ile Avrupa pazarı arasında İsrail’i tam olarak ekonomik açıdan da koruma kalkanı altına alıyordu.
Bu ve benzeri farklı ticaret yolları ile ilgili tartışmalar devam ederken Ankara ve Bağdat arasında uzun zamandır süren görüşmeler, ilk somut sonucunu ortaya çıkardı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın yakın zamanda........
© Milli Gazete
visit website