Kudüs, Küller ve Pazar
Dünya sanki 1930'lu yılları yaşıyor. O yıllarda da 70 milyon insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı'ndan önce ticaret savaşları başlamıştı. Bütün büyük ekonomiler, kendilerini koruma adı altında ticaret savaşlarının fitilini ateşlemişti. Bugün, 2025 yılında da sanki aynı dönemin tekrarını yaşıyor gibiyiz.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, "America First – Önce Amerika" diyerek ciddi bir şekilde, komşuları Kanada, Meksika ve Çin’e karşı ticaret savaşlarını ilan etti. Aslında D. Trump iktidarının birinci döneminde de benzer bir politikayı Çin’e karşı uygulamıştı. Üstelik Avrupa Birliği de ABD ile bugünkü kadar olmasa da farklı boyutlarda ticari krizler yaşamıştı. Donald Trump’ın kafasındaki stratejiye göre, Amerikan ekonomisi yaptığı bir takım ticari anlaşmalar yüzünden zarar görüyor ve Amerika’nın ekonomideki rakipleri olan Avrupa Birliği, Çin, Meksika ve Kanada bu ekonomik anlaşmalardan büyük faydalar sağlıyor.
Bu anlaşmalar da Amerikan şirketlerinin kapanmasına, Amerika’nın daha çok ithalat yapmasına ve rakiplerinin daha fazla zenginleşmesine sebep oluyor. İşte bu gerekçelerle Trump Amerika’daki iç üretimi destekleyip, korumak ve ülkesini ticari anlaşmalarda daha avantajlı hale getirmek amacıyla kendince birtakım adımlar atıyor.
Amerika Başkanı öncelikle işe yakın komşularından ve Çin’den başladı. Kanada ve Meksika’ya %’lik ek vergiler koydu. Böylece Kanada ve Meksika ile Amerika arasında yeni bir gerginlik sahası oluştu. Tabi ki Kanada ve Meksika da Amerika’ya misilleme yaptı.
Bugün Amerika ile Kanada arasında 550 milyar dolar, Meksika ile Amerika arasında ise 350 milyar dolarlık bir ticari bir ilişki mevcut. Kanada ve Meksika’nın ardından, Çin’e karşı da ek vergiler getirildi. Çin de tabi ki Amerika’ya karşı kendince cevap verdi. Şu anda Amerikan basınına baktığımızda, Donald Trump’ın özellikle demir-çelik ürünlerinde Avrupa Birliği’ne karşı yeni ek vergiler getirebileceği konuşuluyor. Aslında bu ek vergiler şimdilik ne Amerika’ya ne de diğer taraflara pek fayda sağlamıyor. Şöyle ki, hem Amerika’da hem de Amerika’nın ek vergiler getirdiği ülkelerde birtakım ürünlerin fiyatları zaten yükselmiş durumda. Hatta sadece tüketim malları değil, özellikle enerji ve petrol sektöründe de fiyatların artış trendinde olduğunu........
© Milli Gazete
