Kesiş Yuri’nin ruhu balkanlara geri mi dönüyor?
17. yüzyılın başlarında Hırvatistan'da maddi durumu pek de iyi olmayan, asilzade unvanı taşıyan Gaspar Kriznaç'ın bir oğlu dünyaya geldi. Gaspar oğluna eski Slavcada "parlak" anlamına gelen Yuri ismini verdi. Küçük yaşlarında kitaplara meraklı olan Yuri, araştırmacı yönü ve dine olan tutkusuyla ön plana çıktı.
Yuri 10'lu yaşlarına geldiğinde papazlık eğitimine başladı. Zagreb'deki kilise okulu kendisine dar gelen Yuri, önce Vyana'da teoloji dersleri aldı. Ardından İtalya'nın Bologne kentine giderek burada hukuk ve din felsefesi dersleri gördü. Eğitimini tamamladıktan sonra misyoner keşiş olan Yuri, Avrupa'da seyahatler yaptı. Vatikan'da dini çalışmalara yoğunlaştı. 1642 yılında doktora eğitimini tamamladıktan sonra Zagreb'e tayin edildi ve bu dönemde Bizans edebiyatına merak saldı. Bu merakı onu 1650'li yılların ortalarında İstanbul'a getirdi ve burada "Slav Birliği" düşüncesi kalbinde yeşermeye başladı.
Bu konuda yazılar kaleme aldı, konuşmalar yaptı. Bu çıkışları Rusların dikkatini çekti. 1658 yılında Rusya'nın Viyana büyükelçisinin daveti üzerine Moskova'ya gitti. Burada ilk dönemlerde iyi karşılanan Keşiş Yuri, bir süre sonra dini görüşleri nedeniyle Moskova kilisesinin hedefi haline geldi.
Çarlığın diretmelerine rağmen Provaslav kilisesinin görüşlerini benimsemedi. Mezhepleri tenkit ederek "Tek Mesih'e, Tek kiliseye ve Tek dine ihtiyacımız var" diyerek farklı açıklamalarda bulundu.
Bu sözleri nedeniyle Keşiş Yuri Moskova'dan uzaklaştırılarak Tobolsk kentine maaşlı sürgüne gönderildi. Burada Yuri inzivaya çekilerek Panslavist........
© Milli Gazete
visit website