Yalancı Peygember Müseyleme’nin Hz. Peygamber (s.a.v.) hayatta iken ortadan kaldırılamaması ve bu olaydan günümüze çıkarılan dersler
Resulüllah (S.A.V.) daha hayatta iken birçok yalancı peygamber ortaya çıkmıştır. Ancak bunlardan en çok taraftar toplayan ve zarar vereni Müseyleme olmuştur. Bunun için “Müseyleme’den daha yalancı” darb-ı meseli onun hakkında söylenmiştir. Tam adı Müseyleme b. Sümâme b. Kebîr b. Habîb el Hanefî Ebu Şâme’dir. Yemâme’de doğmuş ve orada uzun bir ömür yaşamıştır.
Arap ve Acem diyarlarını gezip oralarda insanları nasıl aldatacağına ve onları kendisine nasıl boyun eğdireceğine dair bilgiler öğrendi. Kehanete, sihre ve cinciliğe dair birtakım bilgiler öğrendi. Bazı sihirbazlık numaraları yapıyordu.
İslam’ın Arap yarımadasına tamamen yayıldığı hicretin dokuzuncu yılında Yemenli Hanifeoğulları Müslüman olduklarını bildirmek üzere Medine’ye bir heyet gönderdiler. Müseyleme de onlarla birlikteydi. Rasulullah (S.A.V.) ile karşılaştı ve O’nunla (S.A.V.) konuştu.
Hanifeoğulları heyeti memleketleri Yemâme’ye dönünce Müseyleme peygamberlik iddiasında bulundu ve bu hususta Resûlullah (S.A.V.) ile ortak olduğunu ilan etti. Seçili bazı sözler söylüyor, dilediği gibi helali haram, haramı da helal kılıyordu.
Amr b. el Âs (r.a.) Müseyleme’nin uyduruk sözleri hakkında şöyle demiştir:
“Müseyleme, Kur’an’a eş değerde sözler söylemek istiyordu. Ancak ondan sadece hezeyanlar sudur etti. Onun bu hezeyanları o günün putperestleri tarafından bile kabul görmedi.” (Tefsir-i İbni Kesir 4/547)
Hicretin onuncu yılında Resûlullah (S.A.V.) müteakiben vefat ettiği hastalığa yakalanmıştı. Habis adam Müseyleme, Resûlullah’a (S.A.V.) mektup göndermeye cüret etti. Mektubunda nübüvvetin ikisi arasında ortak olduğu iddiasında bulunuyordu.
Mektubun metni şöyleydi: “Allah Resûlü Müseyleme’den, Allah Resûlü Muhammed’e. İmdi ben yönetimde sana ortak kılındım. Yönetimin yarısı bize, yarısı da Kureyş’e aittir. Ama Kureyş, haddi tecavüz eden bir kavimdir.” (Tarih-i Taberî 3/386)
Bunun üzerine Rasulullah (S.A.V.), ona metnini Übey b. Ka’b’ın yazdığı şu mektubu gönderdi:
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Allah Resûlü Muhammed’den, Müseylemetül-Kezzab’a. İmdi........
© Milli Gazete
visit website