menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hz. Musa, Firavun, Sihirbazlar ve Aksa Tufanı Operasyonu

4 1
08.09.2024

Firavun hiç şüphesiz ki kendisinden önce gelen zalimlerin hiçbirisinin olmadığı kadar zalim, azgın ve en ufak bir eleştiriyi dahi ölümle cezalandıran bir tağuttu. Ama kendisinin karşısına daha önce kendi sarayında yetişen ve kendisinin ne dehşet bir zalim olduğunu çok iyi bilen ve üstelik de kendisi tarafından hakkında ölüm cezası verilmiş bir genç yanına abisini de alarak karşısına dikiliyor ve ona asla tahammül gösteremeyeceği sözler söylüyor, onu da, bütün evreni de Yüce Allah’ın yarattığını söylüyor, onun sahte ilahlığını yüzüne karşı haykırıyor. Tabii olarak bu durumda Firavun’dan beklenen o gencin ve abisinin başını orada hemen koparması, etrafa emirler yağdırıp her tarafı velveleye vermesidir.

Bu iki garip adam kim oluyorlar ki, Firavun onları daha fikirleri başkaları tarafından benimsenmeden, güçlenmeden yok etmiyor, bir sürü uğraş, telaş sonucu nasıl sonuçlanacağını pek de kestiremediği, sihirbazlarla karşılaşmalarını teklif ediyor. Kendinin bitiremediği işi sihirbazlara havale ediyor.

Kavmi köle olarak kullanılan ve her hangi bir kıpırdama yapmalarına asla müsaade edilmeyen, kadınları hizmetçi, erkeleri de amele olarak çalıştırılan, her türlü aşağılamaya maruz kalan kısacası ezilen bir kavmin iki yapayalnız genci. Peki, nasıl oluyor da böylesine yalnız, korumasız iki gencin meydan okuması karşısında Firavun gayet pasif ve hatta alttan alan bir tavır sergiliyor? Karşısında hiç bir kimseye asla söz hakkı tanımazken bu gencin konuşmasını baştan sona dinliyor, onunla tartışmaya giriyor. Kendisine karşı yapılan bu meydan okumayı yutarak işi başka yöne kaydırıyor ve onlara sihirbazlarla karşılaşma teklif ediyor. Nasıl oldu da Firavun, Hz. Musa’nın kendisi ile tartışmasına, ona kafa tutmasına göz yumabildi? Oysa ona meydan okuyan Hz. Musa, onun amansız baskısı altında ezilmiş, köleleştirilmiş toplumun bir ferdi değil mi? İşte burada Hz. Musa ve Harun ile beraber olan ve her şeyi işitip her şeyi gören yüce Allah’ın bu iki garip elçisine sunduğu bir heybetle, bir ürkütücü saygınlıkla karşı karşıyayız.

Firavun bu heybet........

© Milli Gazete


Get it on Google Play