Gazze kasabını ABD Kongresi'nde ayakta alkışlatan zihniyet, haçlıların ortak karakteridir
Müslümanlar tarih boyunca güç kaybettiklerinde özellikle Haçlılar tarafından çok ağır katliamlara uğramışlardır. Bu herkesin malumudur. Ancak bizim halkımıza şimdiye kadar yutturulan şey bugünkü Yahudi ve Hıristiyanların geçmiştekiler gibi barbar olmadıkları, medeni dünyayı bunların inşa ettiğini artık tüm dünyaya onların insanlık dersi verdiği masalları anlatılıyordu. Tam da dünyayı bu palavraya inandırmak üzere oldukları bir esnada Gazze’de yapılan vahşet tüm maskeleri düşürdü, perdeleri açtı. Batı'nın atalarının izinden giden ve insanlıkla alakası olmayan aynı Haçlı sürüleri olduğu, gerçeğini ortaya çıkardı. Onun için İsrailli kasap Netanyahu’nun ABD Kongresi'nde konuşma yaptırılıp kongre üyelerince alkışlanması çok büyütülecek bir mesele değildir. Zira bu onların doğal halidir. Bizi şaşırtacak şey aksi bir davranıştır.
Bunların genlerinde olan Müslümanlara karşı duydukları kin ve nefretin ne boyutlarda olduğunu göstermek bakımından, kâfirlerin gücü ellerine geçirdiklerinde Müslümanlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımadıklarına birkaç örnek verelim.
• Tarihçilerin ittifakla naklettiklerine göre Kudüs’e giren Haçlılar, bir günde yetmiş bin Müslüman'ı koyun boğazlar gibi boğazladılar. Mescid-i Aksa’da ve Kudüs sokaklarında kan nehirler gibi aktı. Müslümanlarla ilgili hiçbir şeye değer vermediler. Büyük-küçük, kadın-erkek, âlim, şeyh dinlemediler. Buna karşılık Sultan Selahaddin Eyyûbi, Kudüs’ü onların kanlı elinden kurtardığında onlara en iyi şekilde muamele etti. Ne kanlarını döktü, ne şereflerine dokundu, ne de anlaşmaları çiğnedi. Gerek onun, gerek ondan sonra gelen sultanların devrinde mabetler ve kiliseler emniyet içinde görevlerini sürdürdüler. Sultanlar sadece onlara iyi muamele etmekle kalmayıp onları korudular da...
• Dr. el-Umerî, “Devletler Arası Politik İlişkiler” isimli eserinde şöyle der:
“Endülüs’te Müslümanlar eziyetlerin en şiddetiyle, zulmün en........
© Milli Gazete
visit website